Türkiye'de Kobani olayları, 2014 yılında Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Suriye'nin Kobani kentine yönelik saldırısı ve Türkiye'deki Kürt nüfusunun tepkisiyle başladı. Kobani'nin, Suriye'nin kuzeybatısında yer alan ve Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine komşu bir kasaba olduğunu belirtmek gerekir.
Saldırılar sonrasında, Türkiye'de Kürt nüfusu, Kobani'deki Kürt kardeşlerine destek vermek amacıyla sokaklara döküldü. Ancak, bu protestolar zamanla şiddet olaylarına dönüştü.
HDP yetkilileri, kriz döneminde Türk yetkililerle çeşitli görüşmeler yaptılar. Ancak, olaylar sırasında yaşanan şiddet ve çatışmalar, Türkiye'de çözüm süreci olarak bilinen siyasi girişimi zora soktu.
Kobani olaylarının ardından, Türkiye'de yasal ve siyasi bir süreç başladı. HDP eski liderleri Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da bu sürecin merkezinde yer aldı. Kobani olaylarına ilişkin soruşturma sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Demirtaş, Yüksekdağ ve diğer bazı siyasetçiler hakkında dava açıldı.
Dava dosyası, 3 bin 530 sayfalık bir iddianame ve 324 klasör delil ve eklerinden oluşuyor. Sanıkların suçlamalar arasında "adam öldürme", "yağma", "kamu görevlisini silahla yaralama", "devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma" gibi ağır suçlamalar bulunuyor.
Kobani davası, Türkiye'de önemli bir gündem maddesi olmaya devam ediyor. Demirtaş ve Yüksekdağ'ın davanın merkezinde yer alması, Türkiye'nin iç siyasi dinamikleri üzerinde de etkili oluyor.