Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda İsrail'in Gazze ve Refah'taki katliamına sessiz kalan ABD'ye sert tepki gösterdi, "Dünya kanla beslenen vampir Netanyahu'nun barbarlığını izliyor. Ey ABD, bu soykırımdan siz de İsrail kadar sorumlusunuz." dedi. Gazze'deki vahşeti kınayan Erdoğan, İslam dünyasına da çağrıda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi ve Refah'a yönelik insanlık dışı saldırılarına ve ABD'nin bu katliama sessiz kalmasına sert tepki gösterdi. Erdoğan, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırımın, Refah'a yapılan saldırılarla çok daha kanlı bir safhaya girdiğini vurgulayarak, Birleşmiş Milletler'e hedef gösterdi ve "Ey BM, soykırımı durduramayacaksan sen ne işe yararsın? Dünyanın kaderi 5 ülkenin eline kaldıysa ne gerek var o binalara? BM kendi personelini bile koruyamadı. Gazze'de BM ölmüştür." ifadelerini kullandı. Erdoğan, ABD ve Avrupa ülkelerini İsrail'in barbarlığını desteklemekle suçlayarak, bu ülkeleri Gazze'deki katliamdan dolayı İsrail kadar sorumlu tuttu. İslam dünyasına da seslenen Erdoğan, ortak karar almak için harekete geçme çağrısında bulunarak, "Tepki göstermek için daha neyi bekliyorsunuz? Allah bunun hesabını sorar." şeklinde konuştu.
"FETİH ANLAYIŞI VE KIZIL ELMA İDEALİ"Başkan Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı açıklamada, Fetih döneminin önemine ve İstanbul'un kıymetine vurgu yaptı. 21 yaşında İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'in azmi ve stratejisinin önemine dikkat çeken Erdoğan, Fetih'in İstanbul'un karanlık kaderini aydınlığa çevirdiğini ifade etti. Fetih'in, İstanbul'u bir gül bahçesine dönüştürmek anlamına geldiğini belirten Erdoğan, aynı şekilde Kızıl Elma idealiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"İSTANBUL MİLLETİMİZİN GÖZ BEBEĞİ"Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un önemine vurgu yaparak şunları söyledi: "İstanbul, milletin ecdadından, şehitlerden ve gazilerden emanet olduğu için Türk ve Müslüman kimliğinin özellikle vurgulanması gereken bir şehirdir. İstanbul, milletin göz bebeğidir. İstanbul'a hizmet ederken bu bilinçle hareket ettik. Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması gibi önemli adımları bu şuurla attık. İstanbul'u korumanın önemi büyüktür. İstanbul'un Fethi'nin 571. yıl dönümünün hayırlı ve mübarek olmasını temenni ediyorum."
''EY ABD, BU SOYKIRIMDAN SİZ DE İSRAİL KADAR SORUMLUSUNUZ''Cumhurbaşkanı erdoğan Avrupa ve ABD'nin İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırıma sessiz kalmalarına tepki göstererek, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım, Refah'a yapılan saldırılarla çok daha kanlı bir safhaya girdi. Güvenli bölgedeki sivillere yönelik yapılan saldırılarda 45 masum Filistinli şehit edildi. Bu vahşet karşısında insanlık adına bakmaya kaldırmak mümkün değil. Masum bir bebeğin kafasını koparmayı, sivillerin yakılarak öldürülmesini hiçbir inanç meşru gösteremez. Dünya kanla beslenen vampir Netanyahu'nun barbarlığını izliyor. Ey ABD, bu soykırımdan siz de İsrail kadar sorumlusunuz. Ey Avrupa, İsrail'in bu barbarlığından siz de sorumlusunuz. İsrail'e açık açık destek verdiniz. Gazze'de sadece insanlık, masum yavrular ve bebekler ölmüyor. Gazze'de insanlık ölürken, Avrupa'da demokrasi, basın özgürlüğü, kadın hakları ve çocuk hakları ölüyor."Dedi.
"İSLAM DÜNYASINA ÇAĞRI! FİLİSTİN'E DESTEK İÇİN ZAMAN GELDİ"Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ülkelerine çağrı yaparak, '' Buradan İslam ülkelerine de bir sözüm var. Ortak karar almak için daha neyi bekliyorsunuz? Tepki göstermek için daha ne olmalı? İsrailli teröristler, Müslümanların mahremine girip yatak odalarından fotoğraf paylaşıyor. Bebeklerin boynu koparılıyor. İslam alemi ne zaman Filistinli kardeşlerinin hakkını koruyacak? Allah bunun hesabını sorar.'' dedi.
İsrail'in sadece Gazze'de değil, uluslararası hukuku hiçe sayarak gerçekleştirdiği barbarlığın tüm insanlık için bir tehdit olduğunu belirtti. Erdoğan, İsrail ve destekçilerinin bu soykırımın unutulacağını düşündüğünü ancak dünya halklarının bu vahşeti asla unutmayacağını ve soykırım suçlularının hesap vermesi gerektiğini ifade etti. Özellikle gençlerin, akademisyenlerin ve düşünce insanlarının Filistin'e destek için seslerini yükselttiklerini ve bu uğurda ağır bedeller ödediklerini vurguladı.