Türkiye’yi derinden sarsan Münevver Karabulut cinayeti, 3 Mart 2009 tarihinde İstanbul Bahçeşehir’de gerçekleşti. 17 yaşındaki Münevver, Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürüldü. Cinayet sonrası Garipoğlu, uzun süre kayıplara karıştıktan sonra polise teslim oldu ve 2011 yılında 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri Cezaevi’nde kendini asarak intihar ettiği bildirildi. Münevver Karabulut’un ailesi, Garipoğlu’nun intihar ettiğine inanmadıklarını belirterek, mezarının açılarak DNA testinin yapılmasını talep ediyor. Olay, Türkiye'de yeniden gündeme geldi . Peki tekrar gündemde olan Cem Garipoğlu kimdir? Neden Münevver Karabulut'u öldürdü? Cem Garipoğlu'nun mezarı açılacak mı? Hakkında ki iddialar nelerdir? İşte tüm detaylar...
Cem Garipoğlu Münevver Karabulut olayı nedir?Türkiye’yi derinden etkileyen Münevver Karabulut cinayetinin faili Cem Garipoğlu ile ilgili yeni gelişmeler yaşandı. 17 yaşındaki Münevver Karabulut, 3 Mart 2009'da Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürüldü. Garipoğlu, cinayetten 197 gün sonra teslim oldu ve 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, 10 Ekim 2014 tarihinde kaldığı cezaevinde intihar ettiği iddia edildi.
Olayın Yeniden Gündeme GelmesiCem Garipoğlu’nun otopsi raporundaki görüntüler, üzerinde morarmalar olduğu yönünde dikkat çekici detaylar içeriyordu. Elindeki izlerin resim boyası olduğu iddia edildi. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Garipoğlu'nun mezarının açılması için başlatılan hukuki sürecin detaylarını paylaştı.
Baba Süreyya Karabulut, Garipoğlu’nun cezaevinde intihar etmediğini, yurtdışına kaçtığını veya kaçırıldığını öne sürerek, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Cem Garipoğlu’nun babası Mehmet Nida Garipoğlu da, oğlunun intihar ederek ölmediği iddialarına ilişkin mezarının açılması ve DNA eşleştirmesi için savcılığa başvurdu.
Cem Garipoğlu ve Münevver Karabulut Nasıl Tanıştı?Münevver Karabulut, lise son sınıf öğrencisi olarak üniversite sınavlarına hazırlanan genç bir kızdı. Babası Süreyya Karabulut, o dönemde Fener Rum Patrikhanesi’nde aşçılık yaparken, annesi Nagehan Karabulut ev hanımıydı ve MS hastalığı ile mücadele ediyordu. Münevver, 2008 yılının Kasım ayında, kardeşi Enver’in de olduğu bir arkadaş ortamında Cem Garipoğlu ile tanıştı. İkili, kısa sürede iyi anlaştı ve birbirlerine cep telefonu numaralarını ve e-posta adreslerini verdiler. Bu tanışma, o günden sonra sürdürülen bir irtibatın başlangıcını simgeliyordu.
Cem’in babası Mehmet Nida Garipoğlu, ünlü iş insanı Hayyam Garipoğlu’nun kardeşiydi ve kendisi de birçok şirketin sahibiydi. Çevresindekilerin anlattığına göre, Cem kibar bir gençti ve birkaç dil konuşuyordu. Hatta bir süre Çin’de yaşamıştı. Münevver’e olan ilgisi büyüktü; her gece mesajlaşıyorlardı. Münevver, bu ilişkinin etkisiyle mutluluk içindeydi ve kimsenin görmediği günlüğüne “İnşallah bu yıl bizim yılımız olur” diye yazmıştı.
Ancak Cem, dışarıdan bakıldığında iyi bir insan gibi görünse de, cinayet sonrasında ortaya çıkan gerçekler Münevver’in mesajlarını kendi bilgisayarında oluşturduğu “Zeytinburnu Sürtüğü” isimli bir klasörde biriktirdiğini gösteriyordu. Bu durum, onun gerçek niyetlerini sorgulatıyordu.
Cem, Münevver’e sürpriz doğum günleri düzenliyor ve romantik bir âşık rolü oynuyordu. Cinayet günü, okul çıkışında Münevver’i kapıda özel arabasıyla bekliyordu. Münevver, saat 17.00’de annesini arayıp “Servisle gelmiyorum. Arkadaşlarla kafeye gidiyorum. Merak etmeyin” diyerek annesini bilgilendirmişti. Daha sonra, Cem Garipoğlu’nun Bahçeşehir’deki ailesinin kaldığı villaya gitti. O gece her şey güzel başlamıştı, ancak ilerleyen saatlerde gelen korkunç ölüm, hem Münevver’in hem de film gibi başlayan bu öykünün sonunu getirdi.
Münevver Karabulut'un cinayeti, Türkiye’nin en çok tartışılan davalarından biri olarak adli tıp ve kriminal bilimler açısından önemli bir vaka oluşturmuştur. Yapılan otopsi ve adli tıp araştırmalarına göre, genç kızın vücudunda 29 kesik izine rastlandı; bu kesiklerin 13’ü kafasında yer alıyordu.
Münevver’in cesedi, başı gövdesinden sağken ayrılmış bir şekilde bulundu. Adli tıp uzmanları, otopsi sırasında vücut ve giysilerinde başka bir erkeğe ait spermlerin tespit edildiğini ortaya koydu. DNA testleri, bu spermlerin adli tıpta başka bir otopsi yapılan naaştan bulaştığını gösterdi.
İşkence ve Sadist Ayin İddialarıKarabulut'un boynunun altında V şeklinde iki kesik bulunması ve sırtında toprak izleri olması, uzman görüşlerine göre, genç kızın sadist bir ayin çerçevesinde işkence edilerek öldürüldüğünü düşündürmektedir. Davanın avukatlarından Rezan Epözdemir, bu cinayetin bir Yahudi ayini olarak bilinen “Mayasız Ayini” ritüeline ait belirtiler taşıdığını öne sürdü. İddiaya göre, bu ayin, aile içinde 18 yaşına gelen erkeklerin rüştünü ispatlamak için genç bakire bir kızı öldürmesini içeriyordu.
Cesedin İhbarı ve Ayin BağlantısıCem Garipoğlu, cinayeti işledikten sonra Münevver’in cesedini, dedesi ve babaannesinin Etiler'deki evinin yakınındaki bir çöp konteynerine attı. Avukat Epözdemir, Garipoğlu’nun cesedi babaannesinin evinin önüne bırakmasını, rüştünü ispatlama amacıyla ayinle bağlantılı bir davranış olarak değerlendirdi.
Cem Garipoğlu'nun tutuklanması ve ifadesiCem Garipoğlu, 3 Mart 2009'da Münevver Karabulut ile yaşadığı olayı şu şekilde anlattı:
Olaydan bir yıl önce Münevver ile tanıştık ve beş ay sonra sevgili olduk. Olay günü, Münevver'in okuluna gittim ve birlikte karar alarak evime geldik. Tartışma sırasında Münevver, "Sen nasıl erkeksin" diyerek beni hakaret etti. Bu beni çok sinirlendirdi ve tartışma büyüdü. Münevver’in telefonundaki mesajları gördüm ve bu tavrı beni çileden çıkardı.
Aniden kendimi kaybettim ve onu bıçakladım. Olay sonrası panikle cesedini bir bavula koymaya çalıştım. Sığmayınca nalbura gidip testere aldım. Eve döndüğümde önce başını kestim ve cesedi bavula yerleştirip Etiler'deki çöp konteynerine attım.
Olay sonrası evime döndüm, annem ve kardeşimle birlikteydim. Babamın sorularını geçiştirdim ve durumu gizledim. Bir süre saklandım ve 7 ay sonra teslim olmayı düşündüm. Olaydan dolayı çok pişmanım; keşke ben ölmüş olsaydım. Suçu tek başıma işledim ve ailesi için üzgünüm.
Münevver Karabulut'un Cesedi Nasıl Bulundu?3 Mart 2009 akşamı, Münevver Karabulut'un cesedi, Etiler'de bir çöp toplayıcı Emin Delidolu tarafından çöp konteynerinde parçalanmış bir halde bulundu. Olay, çevredeki sakinler ve yetkililer arasında büyük bir şok etkisi yarattı.
Cem Garipoğlu Kimdir?Cem Garipoğlu, 29 Ekim 1991 doğumlu ve Bahçeşehir’de büyümüştü. Ailesi tarafından yurtdışında iyi bir eğitim alması için gönderilen Garipoğlu, 12 yaşında Fransa’ya gitmiş, çeşitli diller öğrenmiştir. Münevver Karabulut’u öldürdükten sonra, 197 gün boyunca firarda kaldıktan sonra polise teslim olmuştur.
Münevver Karabulut Kimdir?
Münevver Karabulut, 7 Mart 1991 tarihinde İstanbul'da, aslen Bolu Mengenli bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesinin ekonomik durumu nedeniyle, babası Süreyya Karabulut aşçılık yaparken, annesi Nagihan Karabulut ev hanımıydı. Eğitim hayatına Beşiktaş Bingül Erdem Lisesi’nde devam eden Münevver, son sınıf öğrencisiydi ve aynı zamanda üniversiteye hazırlık dersanesine gidiyordu. Bu dönemde Cem Garipoğlu ile tanışarak arkadaşlıkları başladı.
Avukat Rezan Epözdemir, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için başlatılan sürecin hız kazandığını açıkladı. Mezarın açılış tarihi henüz kesinleşmemiş olsa da, bu süreçte kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir mesele haline geldi.