Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Okçular Vakfı’nda Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümünü kutlamak için gerçekleştirilen Anadolu’nun Fethi Malazgirt 1071 Anma Etkinlikleri Basın Toplantısı’nda konuştu. Bakan Uraloğlu, Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’daki ilk vakfiyesi olan Okçular Vakfı’nda Okçuluk başta olmak üzere, tüm ata sporlarını; genç nesillere sevdirerek hem ecdadın hatırısın hem gelenekleri hem de gençleri sporla buluşturmak için çalışan vakıfların en güzel örneklerinden biri olduğunu ifade etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Hiç şüphesiz 1071 yılında Sultan Alparslan liderliğindeki Şanlı Türk Ordusunun kendisinden dört kat daha kalabalık olan Bizans ordusunu yendiği Malazgirt Zaferi; Türk milletinin Anadolu coğrafyasındaki hâkimiyet beratı olmuştur. Bu vesileyle Türk milletinin birliği, dirliği, istiklali ve vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna şehadet şerbetini içen tüm şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyor; Aziz milletimizin birlik ve beraberlik içinde ebediyete kadar hür ve bağımsız yaşamasını Rabbimden niyaz ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, “Sağ olsunlar bu yapıyı hala koruyarak çalışan vakıflarımız bugün de mevcut. Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul'daki ilk vakfiyesi olan Okçular Vakfı da; okçuluk başta olmak üzere, tüm ata sporlarını; genç nesillerimize sevdirerek hem ecdadımızın hatırasını ve geleneklerimizi yaşatmak hem de gençlerimizi sporla buluşturmak için gayretle çalışan bu tür vakıflarımızın en güzel örneklerinden biri” dedi.
“Kültüründen habersiz bir neslin de hayatta kalması mümkün değildir”Bakan Uraloğlu, Vakfın geleceğin teminatı olan gençlerin inançlı, vatansever, kültürlü, ilmi seviyesi yüksek şahıslar olmalarını sağlamak ve milletin birlik ve huzur içinde kalkınmasına katkıda bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Vakfımızın tüm çalışmalarını ve yetiştirdikleri milli sporcularımızın ulusal ve uluslararası müsabakalardaki başarılarını takdirle takip ediyoruz. Ayrıca Vakfımızın bu çalışmalarıyla gençlerimizi okçuluğa, biniciliğe, atıcılığa yönlendirirken, onları kendi kültürel kodlarımızla da tanıştırmış oluyoruz. Nasıl ki temelsiz bir yapı ayakta duramazsa, kültüründen habersiz bir neslin de hayatta kalması mümkün değildir. Tarihini ve medeniyetini bilen, özgüveni yüksek, ahlaklı, erdemli ve sağlıklı gençler yetiştirmek bir devletin geleceğinin teminatıdır.”
Uraloğlu, 2017 yılından itibaren Okçular Vakfı tarafından her yıl 23 26 Ağustos tarihleri arasında Malazgirt ve Ahlat’ta gerçekleştirilen ‘Anadolu’nun Fethi, 1071 Malazgirt Anma Programı’nı bu yıl da heyecanla beklediklerini kaydederek, sözlerine şu şekilde devam etti: “Halil Rıfat Paşanın sözü, gidemediğin yer senin değildir şiarıyla ülkemizi ihya etmeye çalışmışız. Ülkemizin siyasi yönelimleri bizim de bu anlamda neler yaptığımızı, neler yapabileceğimizi etkilemiştir. 2002 yılında Ak Parti hükümetlerimizle beraber Cumhurbaşkanımızın liderliğinde biz de gidemediğin yer senin değildir ile başlayıp yol medeniyettir şiarıyla ülkemizin her tarafına eriştik. Ülkemizin her tarafına yol yaptık, havalimanı yaptık, demiryolu yaptık ve oralara iletişim ağı kurduk. Ülkemizin batısında ne varsa doğusuna da onu getirdik. İnsanlarımızı vatanımıza illerimize, beldelerimize sahip çıkacak imkanları beraberce sağlamış olduk. Elbette ulaşıma altyapıya yatırım yapacağız, bunlar mutlaka kıymetli ama bütün yaptığımız toplam yatırım bir gencin yetiştirilmesiyle kıyaslandığında muhtemelen bir gencin yetiştirilmesi bunların hepsinden daha kuvvetlidir ve daha ağırdır. Bu anlamda yapılan her çalışmayı ben kıymetli buluyorum. Bizde bu çalışmaların bir yerinde olabiliyorsak katkı sağlayabiliyorsak ne mutlu bizlere. İnşallah bizlere öncelikle vatanımıza devletimize milletimize sonrasında mazlum coğrafyalardaki insanlara sahip çıkacak şuurda bilinçte nesiller yetiştirmeyi bizlere nasip etsin. Bir vatan evladı çıktı, bakın bugün Filistin’de bütün mazlum coğrafyalarda gür bir ses çıkıyorsa oraya bir el uzatılabiliyorsa orda Recep Tayyip Erdoğan var demektir. Allah ondan razı olsun. Biz bu saikle hizmet edebilecek gençler yetiştirme gayretinde olacağız. Bazen bizim gençlerimiz ne olacak diyenler olabilir, ama şunu söylemek isterim size 6 Şubat depremlerinde sırt çantasını alıp ülkemizin her tarafında o depreme ben ne yapabilirim diye gelen yüzlerce binlerce gençle tanıştım. O yüzden doğru yoldayız ama daha iyisi elbette mümkün o gayrette olacağız. Bu etkinliğin tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl dönümünü tekrar kutluyorum.”