Akdeniz’in bereketli topraklarında binlerce yıldır yetişen ve bölge mutfaklarında vazgeçilmez bir yere sahip olan zeytin, doğrudan sofralara ulaşmadan önce uzun bir yolculuk sürecinden geçiyor. Toprağın ve doğanın sabırlı bir armağanı olan zeytin ağaçları, yıllar içinde meyve vermeye başlıyor, olgunlaşması zaman alıyor ve hasat dönemi ise özellikle sonbahar aylarına denk geliyor. Bu dönemde, zeytinlerin doğru zamanda toplanması büyük önem taşıyor. Zeytinin kalitesinin, üretim ve hasat sırasında gösterilen özenle doğrudan ilişkili olduğu belirtilirken, toplandıktan sonra da çok bekletilmeden işlenmesi gerekiyor.
Zeytinlerin işlenmesi ise ayrı bir ustalık gerektiriyor. Taze olarak yenmesi pek mümkün olmayan zeytinler, çeşitli yöntemlerle işlenip sofralara sunuluyor. Bunlar arasında en yaygın olan işlemi, zeytinin tuzla fermente edilerek sofralık zeytin haline getirilmesi oluşturuyor. Bu süreç, zeytinin acılığını giderip daha lezzetli hale getiriyor. Tuzlu suya veya doğrudan tuza yatırılarak yapılan fermente işlemi, zeytine kendine has bir tat ve doku kazandırıp, aynı zamanda uzun süre saklanmasını sağlıyor.
Ancak zeytinin en değerli hali, onu zeytinyağına dönüştürmekle elde ediliyor. Zeytinyağı üretimi, titiz bir süreç gerektiriyor. Zeytinler, olgunlaştıktan sonra en kısa sürede işlenip soğuk sıkım yöntemiyle yağ haline getiriliyor. Soğuk sıkım, zeytinin doğal özelliklerinin korunmasına yardımcı oluyor ve zeytinyağının kalitesini artırıyor. Bu yöntemle elde edilen yağ, içeriğindeki vitaminler, mineraller ve antioksidanlar sayesinde hem lezzetli hem de sağlıklı oluyor. Yalnızca yemeklerde değil, sağlık ve güzellik alanında da geniş bir kullanım alanına sahip olan zeytinyağı, kalitesine göre bu günlerde 250-350 TL arasında alıcı buluyor.
Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye'deki bahçelerden toplanan zeytinler, farklı ölçeklerdeki işletmelerde özenle zeytinyağına dönüşüyor. Adana'nın Merkez Sarıçam ilçesi Kürkçüler Mahallesi'nde faaliyet gösteren işletmede de ortalama 5 kilo zeytinden 1 kilogram zeytinyağı elde ediliyor. Kilogramı 4 liradan sıkılan zeytinden yağ elde etmek isteyen bahçe sahipleri, bu işlem için günler öncesinden randevu alarak sıraya giriyor.
Zeytinyağının sağlık açısından faydaları saymakla bitmiyor. Kalp sağlığını destekleyen, kötü kolesterolü düşürüp iyi kolesterolü artıran doğanın bu mucizesi, özellikle içerdiği polifenoller ve oleuropein bileşenleri ile bağışıklık sistemini güçlendirip iltihabı azaltıyor. Ayrıca zeytin ve zeytinyağının sindirim sistemi üzerindeki olumlu etkileri de bulunuyor. Bağırsak sağlığını destekliyor, sindirim sorunlarını gideriyor. Doğal nemlendirici olan zeytinyağı, ciltteki kuruluk ve kırışıklıkların önlenmesine yardımcı olup, antioksidan etkisi sayesinde yaşlanma belirtilerini geciktirip cildi besliyor.
Zeytin ve zeytinyağı üretimi yerel ekonomilere de katkı sağlıyor. Özellikle Akdeniz ülkelerinde zeytinyağı, hem iç piyasada hem de ihracatta önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. Bu nedenle zeytin üreticileri, hem kalitesini artırmak hem de sürdürülebilirliği sağlamak için sürekli yeniliklere ve iyileştirmelere odaklanıyor.
Akdeniz mutfağının olmazsa olmazlarından olan zeytin kahvaltı sofralarının başköşesinde yer alırken, yağı salatalarda, zeytinyağlı yemeklerde, hatta tatlılarda bile kullanılıyor. Akdeniz mutfağının temel taşlarından biri olan ve dünya çapında sağlıklı beslenme alışkanlıklarının sembolü haline gelen zeytinyağı, sunduğu faydalarla sadece bir lezzet değil, aynı zamanda bir şifa kaynağı olarak gösteriliyor.