Çağımızın yaygın hastalıklarından bir tanesi kanser. Kanser vakalarında son yıllarda artış yaşanırken, bu hastalıkla mücadeleden galip ayrılan kişiler herkese moral olmaya devam ediyor. Bu kişilerden biride şuanda henüz 20 yaşında olan Kadircan Uçak. Bundan yaklaşık 5 yıl önce Kadircan Uçak pandemi döneminde lösemi hastalığına yakalandı.
İLKHABER Gazetesi'nden Bayram Bulut'un Röportajına göre; Çocuk yaşta yakalandığı hastalığı annesi fark etti. Hemen sağlık kuruluşlarına giderek gerekli işlemler yapılıp, teşhis konuldu. Bunun üzerine tedavi süreci başladı. Uçak ilaçlarını kullanıp, diğer tedavilerini yaptırdı. Sağlıklı beslenen Uçak, birde hastalığı kafasına takmak yerine, vaktini arkadaşlarıyla bilgisayar oyunu oynayarak geçirdi. Uçak’ın tedavisi tamamlandı.
Şuanda sadece kontroller için hastaneye giden Uçak, hastalığa yakalanan kişilere şu çağrıyı yaptı;
“Moralleri yüksek tutsunlar, hastalığı düşünmesinler. Onlar zaten güçlüler her zaman. Tek diyeceğim bu aslında. Moralleri yüksek olsun ve mutlu olsunlar. Mutlu oldukları zaman zaten sonrası gelir, merak etmesinler. Formülü mutluluk. Kafaya takmamak.”
Şimdi Kadircan Uçak ile yaptığımız röportajı sizlerle paylaşıyoruz.
Seni biraz tanıyabilir miyim?
Ben Kadircan Uçak. Şu an 20 yaşındayım. Üniversiteye yeni başladım.
Ne zaman yakalandın bu hastalığa?
Bundan pandemi yeni başladığı sıralarda yakalanmıştım. Ondan sonra 2021 senesinde kemik iliği nakli oldum.
Şu anda herhangi bir tedavi sürecim bulunmuyor. Hastaneye sadece kontrol için gidiyorum. Hap falan da kullanmıyorum.
Peki bu süreçte neler yaşadın? Bu hastalık nasıl kendini belli etti?
Herkes de morluk ve ağrı olarak başlıyor. Benim durumu annem kahvaltı yaparken fark etti. Elimin içi beyazmış. Onun fark etmesiyle sağlık ocağına gittik. Kan verdiğimizde de değerlerimin düşük oldu ortaya çıktı. Ve sağlık ocağı doktoru beni Şehir Hastanesi Hemotoloji Bölümü’ne sevk etti. Adana Şehir Hastanesi’ne iki ay boyunca gittik. Kan değerlerimi takip ettiler. Sonra kan değerlerimin artmadığını fark ettiler. O da beni çocuk hematolojiye gönderdi. Başkent Hastanesi’ne gittim. Hastanede kemik iliği ve kan alındı. Hastalığımın teşhisi konuldu. Ondan sonrada Acıbadem Hastanesi’nde tedavilerim başladı. Ve şu an iyi durumdayım.
Peki tedavi sürecinde ilaç ve diğer tıbbi yöntemlerin dışında bu hastalığı yenmek için neler yaptın?
Ben hastalık sürecinde çok fazla kafama hastalığımı takmadım. Pandem döneminde hastalığa yakalanmıştım. Evden çıkamıyordum. Arkadaşlarım bizim eve geliyorlardı. Onlarla bilgisayarda oyun oynayarak, bu hastalığı atlatmış oldum. Onlar olmasa belki atlatmayabilirdim. Düşünebilirdim, takabilirdim hastalığı. Onların sayesinde çok şükür şu an iyi durumdayım. Aynen, oyun oynayarak moral depoladım.
Peki, Lösemiye'ye yakalanmış insanlara tavsiyelerin nelerdir? Nasıl atlatabilirler?
Moralleri yüksek tutsunlar, hastalığı düşünmesinler. Onlar zaten güçlüler her zaman. Tek diyeceğim bu aslında. Moralleri yüksek olsun ve mutlu olsunlar. Mutlu oldukları zaman zaten sonrası gelir, merak etmesinler. Formülü mutluluk. Kafaya takmamak.
Neden Batman kıyafeti giyiyorsunuz?
Akşamları Gotham için, gündüzleri LÖSEV için çalışıyorum. Yani her kahramanın her yerde olması lazım. Akşamları bir şeyler yapıyorsam, gündüzleri de bir şey yapmam tarzında LÖSEV’e yardımcı oluyorum.
LÖSEV’E ne zaman katıldınız?
LÖSEV’e geçen sene katıldım. Bizim sosyal hizmetler sorumlumuz Gül Şahin sayesinde LÖSEV’de yer aldı. Evimize gelmişti. Ben de o sırada hiç dışarı çıkmıyordum, aslında katılmam daha iyi oldu benim için. Hem sosyal birleşme açısından. Hani belli bir zaman evde kaldıktan sonra böyle dışarı çıkası gelmiyor insanın. Asosyalleşiyor evde çok fazla uzun süre kaldığımdan dolayı. Gül şahin sayesinde, Gül ablamız sayesinde bu asosyalleşmelerimi yendim ve şu anda buradayım.