Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi'nde 700 dönümlük Akbelen ormanında kömür ocağı açmak amacıyla bölgede bulunan tarihi eserlerin tahrip edildiği iddiasıyla başlatılan hukuk mücadelesi, Anayasa Mahkemesi'ne taşındı.
Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi'nde 700 dönümlük Akbelen ormanında kömür ocağı açmak amacıyla bölgede bulunan tarihi eserlerin tahrip edildiği iddiasıyla başlatılan hukuk mücadelesini, Anayasa Mahkemesi'ne taşıdıklarını söyledi.
Bölgedeki köylüler ve çevrecilerin, orman tahribatını önlemek amacıyla başlatıkları Akbelen nöbetinin 977 günü geride bıtaktığını ifade eden Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal, "İkizköy Işıkdere Mahallesi'ndeki kömür kazı çalışmaları sırasında toprağın altından 4 bin yıllık Karya-Roma-Bizans uygarlıklarına ait kalıntılar çıkmıştı. İkizköy Işıkdere Mahallesi 62-63-64-673-674-675-676 ve 677. parsellerdeki bu arkeolojik kalıntıların yok edilmeye başlanması üzerine, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 6. ve 7. maddeleri uyarınca, Muğla Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kuruluna 26. Temmuz 2021 tarihinde idari başvuruda bulunmuştuk. Ancak başvurumuza cevap verilmedi." dedi.
Bunun üzerine Muğla 3. İdare Mahkemesi'ne dava başvurusunda bulunduklarını anımsatan Atal, şunları kaydetti:
"Dava kapsamında 1 yıl boyunca hiçbir işlem yapılmadı. Bölgede maden ocağı açan şirket tarafından 4 bin yıllık kalıntıların bir kısmı yok edildi, bir kısmı yerinden taşındı ve tahrip edildi. Muğla 3. İdare Mahkemesi heyeti hakkında 20 Aralık 2022 tarihli duruşma öncesi reddi hakim talebinde bulunduysak da, bu talebimiz reddedildi.
Yöre halkının haklı direnişini anayasal zeminde tutmak açtığımız bu davayı ise, 21 Mart 2024 tarihinde Anayasa Mahkemesine taşıdık. Anayasa Mahkemesine yaptığımız başvuruda davacılar olan Karadam Karacahisar Doğayı Koruma Derneği (KARDOK) ve İsmail Hakkı Atal olarak, Türkiye’yi yok etmeye çalışan kapitalist sermaye ve yerli iş birlikçilerine karşı mücadelemizin devam ettiğini kamuoyuna duyururuz."