CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ülke genelinde deprem riski yüksek bölgelerde yoğunlaşan sanayi tesislerinin kademeli olarak riski düşük bölgelere taşınmasını önerdi. Dünya’da gelişen ülkelerin endüstri 5.00 geçtiğine dikkat çeken Gürer ülkemiz endüstri 3,5’dan 4 ‘e doğru geçerken yeni yatırımların deprem riski olan bölgelerde yapılmaması ve kademeli olarak sanayi riski düşük bölgelere taşınması sağlanması geleceği doğru planlamak adına önemli olduğunu ifade etti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer sanayi tesisi depreme dayanaklı olması önemlidir. Ancak unutulmamalıdır ki bu tesis çalışanları konutlarından oluşan yan sanayi kadar aynı düzlemde depreme dayanaklı yapılar yanında afet anında alt yapının durumu da bir o kadar önemlidir. Gelişen kentlerde yığılmalar bu kentleri dönüştürülmesi halinde dahi sorunun çözülmesi olası kılmamaktadır. Ülke sanayi bölümleri içerisinde en yüksek paya sahip illere baktığımızda
Gıda sanayii: İstanbul yüzde 9, İzmir yüzde 8.8, Bursa yüzde 5.4,Konya yüzde 5,4 ve Balıkesir yüzde 5,3 Ana Metal: Kocaeli yüzde 21,7, Hatay yüzde10,4, İzmir yüzde 10,Bursa yüzde7, Zonguldak yüzde 6,1 Motorlu kara taşıtları: Bursa yüzde 30,2, Kocaeli yüzde 28,4,Sakarya yüzde 12,3 Aksaray yüzde 5,6, İzmir yüzde 3,9Tekstil: Gaziantep yüzde 20,4, Bursa yüzde 15,3, İstanbul yüzde 11,3, Tekirdağ yüzde 11,2, Kahramanmaraş yüzde 7,8 Fabrikasyon metal: İstanbul yüzde17,8, Kocaeli yüzde 13,3, Ankara yüzde 11, Bursa yüzde 8,6, Manisa yüzde 6,4 Kimyasal ürünler: Kocaeli yüzde 17,9 İzmir yüzde 15,4, İstanbul yüzde 14,3 Tekirdağ yüzde 7,5, Adana yüzde 7,1 yer tuttuğu görülmektedir.
Bu illerde başta İstanbul olmak üzere İzmir, Bursa, Kocaeli, Tekirdağ, Sakarya deprem riski yüksek illerdir ve nüfusunda önemli bölümü bu illere yığılmıştır. Bu iller göç almaya devam etmektedir. Bu süreç kentleri sorunlu kıldığı gibi ülke için önemli bir gelişmişlik dengesizliğine yol açmaktadır. Farklı sanayi yatırımları daha düşük risk taşıyan illere taşınması sorunu yönetilir kılacaktır. Günümüzde hammadde, ulaşım sorunu gibi geçmişe göre sorun süreçler yönetilebilir noktadadır. Bu bağlamda kaderci bir yaklaşım yerine sorunu saptayarak çözümcü bir yaklaşım üretilmelidir. Her geçen gün sorunun boyutunu büyütmektedir. Satış değerleri üzerinden yapılan hesaplamalara göre 2023 yılında satışı yapılan sanayi ürünlerinin yüzde 13,7’sini gıda sanayi ürünleri oluşturmaktadır. Ana metal sanayiinin payı yüzde 10,7 iken Motorlu kara taşıtlarının payı yüzde 9,5 ,Tekstil sanayi ürünlerinin payı ise yüzde 6,3 dir. Bu veriler ışığında bölgesel düzenlemeler ile riski düşük bölgelere yatırımlar kaydırılması yolu açılmalıdır ve yeni yatırımlar bu bağlamda gerçekleştirilmelidir. Hava,kara,deniz ulaşımı bu kapsamda ele alınması yanında hammadde başta girdilerinde durumuna göre süreç geliştirilmesi olasıdır” dedi.
“Ülke gelişmişliği yol açacak bölgesel dengeleri esas alan planlamalarında yapılmalı”Başta İstanbul olmak üzere olası deprem riskine rağmen kamu bankaları İstanbul taşınmasının yanlışlığına vurgu yapan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer yatırımlar ya da kurumların kısa süreli sağlayacağı faydaları uzun süreçte oluşacak risk ile ülke geleceğini tehlikeli kılacağına dikkat çekti. Kamu bankaları, merkez bankası ve diğer kamu varlıkları, KİT yatırımları İstanbul gibi deprem riski olan bölgeleri dışına taşınması ve ülke gelişmişliği yol açacak bölgesel dengeleri esas alan planlamalarında yapılması gerektiğini belirtti.
Gürer” Sorunlar seyredilerek değil gerçekleri görerek radikal kararlarla en aza indirilebilir. Depremin olacağı, deprem sonrası sorunlar yaşanacağı bilindiğine göre İstanbul gibi illeri daha çok kar ve kazanç için yağmalanmasına Yerine bir turizm kenti kılıp sanayi riskli bölgelerden taşımak gerekir. Gelişen bölgelerde Yatırımlarda fizibilite öncelikler dikkate alınırken deprem süreci ve sonrası esas alınarak planlanmalıdır. Kent trafiğinden konut açığına, nüfus yığılmasına, bölgeler arası dengelere kadar bu süreç çözümcü biçimde ele alınmalıdır” diyerek ifade etti.