CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarımsal üretimde karşılaşılan sorunları tarla tarla gezip üreticinin derdini yerinde dinleyerek, sorunları yerinde inceledi. Gürer, domates, biber, patates, kavun, karpuz, fasulye, buğday, arpa, lahana, şekerpancarı, üzüm ve mısır gibi çeşitli ürünlerin üreticileriyle bir araya gelerek, üretim sürecinin her aşamasında çiftçilerin karşılaştıkları sorunları dinledi ve çözüm bulmaya çalaıştı.
Bu yıl iaçıklanan düşük alım fiyatlarının enflasyon altında kaldığını ve düşük alım politikasıyla çiftçiyi tüccara mahkûm ettiğini de belirten Ömer Fethi Gürer, “Yaşanan sorunlar tüm üreticileri olumsuz etkilediği gibi çiftçinin zarar etmesi esnafa da olumsuz yansıdı. Çiftçi, üretici kredi borcunu ödeyemeyecek durumda. Çiftçi için icra da kapıda. Çiftçi borçlarının ertelenmesi için verdiğim kanun teklifinin mecliste öncelikle görüşülmesi ve 2027 yılına kadar borçların ötelenip faizlerin silinmesi gerekmektedir” diye konuştu.
“Bir yıllık üretim emeğini çiftçi, kazançsız bir şekilde satmak zorunda kaldı”
TMO tarafından açıklanan düşük alım fiyatının çiftçiyi hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Küçük çiftçi, ürünü tarladan alan tüccara 7-8 lira arası borçlarını ödemek için ürün satmak zorunda kaldı. Bir yıllık üretim emeğini çiftçi, kazançsız bir şekilde satmak zorunda kaldı. Buğdayın bir yıl öncesine göre oranında alım fiyat artışı çiftçiyi zarara uğratırken, TMO yine hasat öncesi ithal buğday getirerek yerli üreticiye vermediği desteği, ithalat yoluyla yabancı çiftçiye verdi” dedi.
Gürer, “Üreticiler kredi kullanarak üretim yaptı, ancak şu an kredileri dahi ödeyemeyecek durumdalar. Dönüm başına 20-25 bin lira masrafı olan domatesi ürettiler ama ürünleri ellerinde kaldı. Domatesin çoğu tarlada hâlâ toplanmadı” dedi.
“Kışlık patates sökümü ile sorun daha da artacak gibi görünüyor”Bu yıl yazlık patatesin düşük fiyat nedeniyle üreticisini zora soktuğunu belirten Ömer Fethi Gürer, “Bu yaz yazlık patatesin kilosunu tüccar 2 liradan aldı. Üretici, maliyetlerini dahi karşılayamadığı gibi hasat yaparken bile zarar etti. Çünkü 2 liraya satılan patates, işçi maliyetini bile karşılamadı. Çiftçi, gübre, tohum, işçi ve ilaç ücretlerini bile ödemekte zorlandı. Patates boyutuna göre seçilip orta altı patates tarlada kaldı, rafta ise fiyat düşmedi. Kışlık patates sökümü ile sorun daha da artacak gibi görünüyor. TMO, Türkşeker ve Tarım Kredi Marketleri bugünden patates üreticisine ürünün çöpe gitmeyeceği garantisini vermelidir” diye konuştu.
“Bu yıl karpuz gibi kavun da üreticilere para kazandırmadı”Karpuz ve kavun üreticilerinin de yaşadıkları zorluklara değinen Gürer şunları söyledi: “Tarlada kalan karpuz ve kavunlar, maliyetinin altında fiyatla alınmak istenmesi nedeniyle satılamadı ve üreticiler ciddi şekilde zarar etti. Üretici, karpuzun kilosunu 4 liraya mal etti, ancak 1 liradan satamadı. Bu yıl karpuz gibi kavun da üreticilere para kazandırmadı.”
Gürer, “Fasulye üreticileri de ürünlerinin fiyatlarının geçen yıla göre düştüğünü ve maliyetlerin arttığını belirtiyor. Bir fasulye üreticisi, fasulyenin kilosunu geçen sene 44 liraya satarken, bu yıl en yüksek 38 liraya satabildiklerini anlattı. Masrafları yüzde 100 arttı; ancak ürünleri geçen seneki fiyatın bile altında kaldı. Elektrik, işçilik, mazot gibi giderler 3 kat arttı, ama ürünlerinin fiyatı geçen seneki fiyatın bile altında kaldı” diye ifade etti.
“Çiftçimizin tarlada emeği heba oluyor”Ömer Fethi Gürer, “Çiftçilerimiz, tarımda doğru bir planlama yapılmadığını ve bu yüzden büyük zararlar ettiklerini ifade ediyorlar. Üreticilerimiz, borçlarını ödeyemedikleri takdirde traktörlerini ve tarlalarını satmak zorunda kalacaklarını söylüyorlar. Tarım politikaları üreticimizi korumuyor; ithalat teşvik ediliyor, yerli üretici ise ihmal ediliyor. Eğer doğru ve çözümcü kamucu önlemler alınmazsa, tarım sektörümüz daha da kötüye gidecek. Çiftçilerimizin borçlarının yapılandırılması ve tarımsal desteklerin artırılması gerekiyor. Çiftçimizin tarlada emeği heba oluyor, kazanç sağlayamıyor, borçlarını ödeyemiyor. Vatandaş ise rafta kat kat artan fiyatlarla ürün almaya çalışıyor. Aracılar kazanıyor, üreten ve tüketen ise zorda kalıyor. Bu yıl tarlada kalan ürüne iktidar müdahale edip Tarım Kredi marketler aracılığıyla tüketiciye daha uygun fiyatla ürün erişimi sağlayabilirdi. İktidar süreci yalnızca seyreden oldu” dedi.