'Beyaz altın' pamuk üretimi, iklim krizinin pençesinde

Çırçır, tekstil, yağ, yem ve kağıt sanayileri ile petrole alternatif olarak çekirdeğinden elde edilen yağ bakımından biodizel yapımında da ham madde olarak kullanılan 'beyaz altın' pamuk üretiminin, iklim krizi tehdidi altında olduğu bildirildi.

Haber Giriş Tarihi: 08.10.2024 11:49
Haber Güncellenme Tarihi: 08.10.2024 11:49

Tekstil endüstrisinin en değerli ham maddelerinden biri olarak bilinen ve "beyaz altın" olarak adlandırılan pamuk üretimin en çok yapıldığı ülkeler, Çin, Hindistan, ABD, Brezilya, Avustralya, Türkiye, Pakistan, Özbekistan Arjantin ve Yunanistan olarak sıralanıyor.

Ancak iklim krizi, pamuk üretimi üzerindeki etkilerini her geçen gün daha belirgin bir şekilde hissettiriyor. İklim değişikliği nedeniyle dünya genelinde artan sıcaklıklar ve kuraklık, pamuk üretimini zorlaştırıyor. Suya bağımlı bir bitki olan pamuğun üretimini, kuraklık ve su kaynaklarının tükenmesi sürdürülemez hâle getiriyor. Tarımsal sulamaya yönelik su kaynakları giderek azalırken, birçok üretici, çırçır, tekstil, yağ, yem ve kağıt sanayileri ile petrole alternatif olarak çekirdeğinden elde edilen yağ bakımından biodizel yapımında da ham madde olarak kullanılan pamuğun ekim alanlarını küçültmek ya da alternatif ürünlere yönelmek zorunda kalıyor.

Dünya genelinde pamuk üretimini etkileyen bir diğer faktörler arasında fırtınalar, sel felaketleri ve düzensiz yağışlar yer alırken, Türkiye de bu hava olaylarından nasibini alıyor. Türk sinemasında filmlere konun olan ve 'beyaz altın' olarak nitelendirilen pamuk üretimini, iklim krizi dışında, girdi fiyatlarının sürekli artması, alım fiyatlarının maliyetin altında kalması ve destekleme kriterlerinin yeterli olmaması da olumsuz etkiliyor.

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: İklim krizi pamuk verimini de olumsuz etkiliyor

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ilkhaber-gazetesi.com'a bu konuda  yaptığı değerlendirmede, iklim krizinin sadece ekim alanlarını değil, pamuk verimini de olumsuz etkilediğini söyledi.

Örneğin, Türkiye'nin en sıcak bölgelerinden olan Çukurova'daki sıcaklık artışının bitki büyümesini yavaşlatarak daha az ürün elde edilmesine yol açtığını ifade eden Doğan, "Ayrıca, böcek ve zararlı istilalarının artması, üreticilerin pestisit kullanımını artırmasına neden oluyor. Bu durum hem maliyetleri yükseltiyor hem de çevresel etkileri ağırlaştırıyor. Sonuç olarak, pamuk fiyatlarında dalgalanmalar yaşanırken, pamuk üreticileri ciddi ekonomik kayıplar yaşıyor" dedi.

Alternatifler ve sürdürülebilir tarım uygulamaları

İklim krizinin pamuk üzerindeki etkilerinin birçok üreticiyi daha sürdürülebilir tarım yöntemleri aramaya yönelttiğini dile getiren Doğan, şunları kaydetti:

"Damlama sulama sistemleri, daha az su tüketen hibrit pamuk türleri ve organik tarım gibi uygulamalar, pamuk üretiminde çevresel etkileri azaltma çabalarının bir parçası olarak öne çıkıyor. Ayrıca, tekstil endüstrisinde pamuk yerine geri dönüştürülebilir veya daha az su tüketen malzemelere olan ilgi artıyor. Sonuç olarak, iklim krizi pamuk üretimi üzerinde derin bir tehdit oluşturuyor. Bu durum, yalnızca üreticileri değil, küresel tekstil endüstrisini ve pamuk bazlı ürünlere dayanan ekonomileri de yakından ilgilendiriyor. Sürdürülebilir çözümlerin geliştirilmesi ve uygulanması, bu tehdidi azaltmanın en önemli yolu olarak görülüyor.”