17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin ardından yeniden gündeme gelen kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili olarak Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik önemli açıklamalarda bulundu. Şişik, kentsel dönüşümün sadece yapıların yenilenmesi değil, aynı zamanda çevre dostu binalara dönüşüm için bir fırsat sunduğunu belirtti. Kentsel dönüşüm sürecinde yapılacak minimum 10 bin dolarlık yatırımla binaların çevresel etkilerini azaltmak ve yeşil binalar haline getirmek mümkün. Şişik, dönüşümün mevcut yapıların iyileştirilmesi gerektiğini ve kamuya ait yerlerde değil, ihtiyaç duyulan binalarda gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Kamuya ait yerlerde değil de dönüşüme ihtiyacı olan mevcut yapıların dönüştürülmesi gerekiyor”AYİDER Başkanı Hakan Şişik, “Konut arzı ve kira sorununun çözümü için de kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerekiyor. Doğru yerlerde, doğru projelerle arz-talep dengesi gözetilmeli. Kamuya ait yerlerde değil de dönüşüme ihtiyacı olan mevcut yapıların dönüştürülmesi gerekiyor. Bu sayede ihtiyaca dönük, daha küçük metrekarelerde 1 artı 1 alanlar çıkartılabilir. Küçük metrekarelerde konut üretilebilir. Bugünkü şartlarda kamusal bir arazide sıfırdan konut üretmenin kentsel dönüşüme bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum. O yönde müdahil olursa kamu, piyasadaki arz-talep dengesi de düzelir” diye ifade etti.
“Kentsel dönüşüm sürecinde yeşil binalar için çalışmalıyız”Hakan Şişik, “Almanya’nın bugün elektriğini yüzde 100 temiz enerjiden sağlayan yapılara sahip. Çevre dostu yeşil binalar sayesinde su kullanımında yüzde 40-50, elektrik enerjisinde ise yüzde 100 tasarruf sağlamak mümkün. Londra’da çevreci bazı binalarda bir atık su 8 kere kullanılıyor. Biz de kentsel dönüşüm sürecinde yeşil binalar için çalışmalıyız. Yatırım seviyesi minimum10 bin dolar ile maksimum 500 bin dolara kadar olan bir makasta binaya yapılacak çevresel faktörlerle, gri su atıkları, enerji panelleri, yağmur sularının toplanması sağlanabilir. Vatandaşa da bu yatırımın 2 yıl sonra geri dönüşünün sağlanacağını anlatmalıyız. Bugün su kıtlığını konuşuyoruz. Onun yerine ‘Su kullanımını nasıl azaltırız?’ konusunu konuşmalıyız. Çünkü bir diş fırçalamada, el yıkamada akıp giden su tüketimi çok ciddi. O nedenle binalarda çevresel etki, zorunlu olmalı. En azından 5 binlik planlarda işlenmeli, zorunlu hale getirilmeli” dedi.