Av. Ersan Şen, yapılan savunmada, "Binada kaçak katın bulunduğu, bunun binaya yük eklediği ve binanın statik yapısını bozduğu açıktır. Binanın taşıma sistemi kolon sistemi değil, perde beton/duvar sistemi üzerine yapılmıştır" ifadelerine yer verdi. İki dükkan arasında perde duvarın olmadığını ifade eden Av. Şen, "Bu durum projelerde de belli, tanıklar da bunu söyledi. Bu durumda dükkanlar birleştirilirken binanın taşıyıcı sisteminin unsuru olan perde duvara zarar verilmediği açık, statik proje de bunu doğruluyor" şeklinde konuştu. Av. Şen, "Kervan Pastanesi'nin tadilatında kolon kesilmedi. Bizi 2017 yılında yaptırdığımız tadilattan dolayı suçluyorlar. Bu tadilatta kolon kesmedik, perde duvar, kiriş kırmadık, doğru olan bu" açıklamasında bulundu.
Maddi hakikate ulaşılması için yapılması gerekenler hakkında konuşan Av. Şen, "Mahkeme tarafından kapsamlı bir bilirkişi raporu alınması şart. Resimlerden binanın tamamıyla ilgili sağlıklı bilgiye ulaşmak zordur. Bununla birlikte, enkaz görsellerinde binanın taşıyıcı sistem elemanlarında donatı detayı (kolon, perde duvar ve kirişlerin etriye aralıkları, kanca özellikleri, bindirme boyları vb.) ile ilgili eksiklikler olduğu görünmektedir. Bahsedilen donatı detay eksikliklerinin dava konusu binanın yıkılma nedenlerinden biri olabileceği düşünülmektedir" diyerek KTÜ bilirkişi raporunun dosyada mevcut olduğunu belirtti. Av. Şen’in duruşmada yaptığı savunma da ortaya çıktı. Av. Şen yaptığı savunmada, “Binada kaçak katın bulunduğu, bunun binaya yük eklediği ve binanın statik yapısını bozduğu açıktır. Binanın taşıma sistemi kolon sistemi değil, perde beton/duvar sistemi üzerine yapılmıştır, bunu kim söylüyor binanın fenni mesulü olan M.T. 01.03.2024 tarihinde gerçekleşen 1. celsede Mehmet Tekin’in kendisi bu hususu onaylamıştır. Binanın beton değeri kötü, projede belirtilen demir donatılarının gerçekte uygulanmadığı ortada. Biz binanın müteahhidi, mimarı, fenni mesulü değiliz, 1996’da 1975 Deprem Yönetmeliğine göre inşasına başlanıp 1999, 2001 yıllarında peyderpey iskan ruhsatı alınan binada bulunan ilk dükkanı ilk sahibinden 2003 yılında, ikinci dükkanı da 2007 yılında satın almışız” ifadelerine yer verdi.
İki dükkan arasında perde duvarın olmadığını ifade eden Av. Şen, “Bu durum projelerde de belli, tanıklar da bunu söyledi. Bu durumda dükkanlar birleştirilirken binanın taşıyıcı sisteminin unsuru olan perde duvara zarar verilmediği açık, statik proje de bunu doğruluyor. 2007 yılında ihaleden satın aldığımız ve binanın müteahhidi Yakup Aktaş tarafından ofis olarak kullanılan yerde 8 metre 10 santim uzunluğunda, toplam 30,15 metrekarelik perde duvarı yıktığını duruşmada bizzat müteahhit söyledi. Böylece taşıyıcı sistemi perde duvarlar üzerine kurulu binanın perde duvarına, bina yapıldıktan sonra müteahhit tarafından müdahale edildiği anlaşılmış oldu. Binanın yapımındaki kusurlar ve binanın taşıyıcısı olan perde duvara sonradan yapılan müdahale ortada. Biz bu dükkanları alana kadarki süreçte meydana gelen kusurlarından sorumlu olmamız mümkün değil. Ceza sorumluluğu şahsidir” diye konuştu.
"Olay maksatlı şekilde kamuoyuna yansıtıldığı gibi değil"‘Çamur at izi kalsın’ diyen Av. Şen, “Olay kamuoyuna maksatlı şekilde yansıtıldığı gibi değil. Düşünün fenni mesulü tarafından binanın taşıyıcı sisteminin perde duvar olduğu açıkça söyleniyor ve bu binada ya hiç yapılmamış ya da dosyaya sunulduğu gibi fenni mesulün bilgisi dahilinde müteahhit tarafından 30 metrekarelik binayı taşıyan perde duvar yıktırılıp bu yer ofis olarak kullanılıyor. 2007 yılında aldığımız bu dükkandan dolayı bizim ne sorumluluğumuz olabilir, çamur at izi kalsın” diye konuştu.
"Kolon kesmedik"Kervan Pastanesi'nin tadilatında kolon kesilmediğini söyleyen Av. Şen, “Bizi 2017 yılında yaptırdığımız tadilattan dolayı suçluyorlar. Bu tadilatta kolon kesmedik, perde duvar, kiriş kırmadık, doğru olan bu, asma katı tuttuğu projelerde belli olan ve tanıkların da söylediği kolon veya demir borunun bina için taşıyıcı özelliğinin olmadığı ortaya çıktı. Tadilatta zemin açmadık, zeminin altında bulunan herhangi bir unsura da zarar vermedik. Tüm bunlar tadilat sırasında orada bulunanlar tarafından doğrulandı. Enkaz alanında yapılan çalışmalarda yerin altında kesildiği tespit edilen kolonun bizim tarafımızdan kesilmiş olması mümkün değil, 2017 tadilatlarında o seviyeye inilmedi. Bu da yine tadilatta görev alan, şap döken kişi tarafından doğrulandı” dedi.
"Kapsamlı bilirkişi raporu şart"Şen, "Maddi hakikate ulaşılması için yapılması gereken, binaya yapılan müdahalelerin tümünün araştırılması ve hangisinin gerçekten binanın ilk depremin ilk saniyelerinde yıkılmasına yol açtığının tespit edilmesi, bunlar ile binanın yıkımı arasındaki illiyet bağının kurulması. Ancak bu şekilde doğru kişilerin sorumluluğuna gidilebilecek. Mahkeme tarafından kapsamlı bir bilirkişi raporu alınması şart. Çünkü mevcut dosya içerisinde yaptığımız tadilatlardan dolayı binanın yıkımına sebebiyet veren hiçbir fiil veya tespit bulunmamaktadır. Bu nedenle ortada bize izafe edilecek hiçbir kusur bulunmaz iken sosyal medyada yapılan yargısız infaz yerinde değildir" ifadelerine yer verdi.