Geçen yıl 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana'nın merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi'nde yıkılan 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı’nın müteahhidi sanık Hasan Alpargün, Ceyhan Depremi'nin yıl dönümünde yeniden hakim karşısına çıktı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana'nın merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi'nde yıkılması sonucu 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı müteahhidi Hasan Alpargün'ün yargılanmasına, bugün Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Duruşma öncesi açıklama yapan Adana Barosu avukatlarından Beşir Ekinci, bugün görülen davanın duruşmasının, 27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen Ceyhan Depremi'nin yıl dönümüne rastladığını söyledi.
Yıkılan Alpargün Apartmanı'nda yaşamını kaybedenlerin yakınları olan müştekilerle her duruşma öncesi açıklama yaptıklarını belirten Avukat Beşir Ekinci, şöyle konuştu:
"1,5 senedir biz her duruşma öncesi buradayız. Ve her duruşma öncesi burada olmaya devam edeceğiz. Bizim tek isteğimiz adalet. 96 canımız için bir nebze olsun içimizi rahatlatacak tek şey, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması. Gelen bilir kişi raporunda da görüldüğü üzere, müteahhit Hasan Alpargün’den kontrolü yapmayan belediye personellerine kadar hepsi asli kusurludur. Süreç ne kadar uzun olursa olsun, ne kadar yıl geçerse geçsin, biz her duruşma öncesi burada olacağız ve bundan sonra hiçbir canımız gitmesin diye en ağır cezayı almalarını sağlayacağız."
Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde daha önce yapılan duruşmada, mahkeme heyeti, dosyadaki delillerin teknik yönü ile incelenmesi amacıyla Konya Teknik Üniversitesi'ni bilirkişi olarak belirlemişti.
Konya Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan 6 kişilik heyetin hazırladığı 46 sayfalık ikinci bilirkişi raporu dava dosyasına eklendi.
Raporda özetle şu ifadelere yer verildi:
"Bazı kolonlarda yeteri kadar demir kullanılmadığı, kolonların minimum donatı şartını sağlamadığı, statik projede yer alan verilere göre kimi kolonların da katlarda farklılık gösterdiği, üst katlara doğru küçüldüğü, perde uçlarında ise demir bulunmadığı tespit edilmiştir. Binadan alınan karot numunelerinde gerçekleştirilen deneylerde, apartmanda kullanılan betonun en düşük basınç dayanım şartını sağlayamadığı belirlenmiştir.
Bina, yapıldığı yılda yürürlükte olan 1975 deprem yönetmeliği yükümlülüklerini karşılamamaktadır. Yapı imalatında projede yer almayan detayların olduğu, deprem yönetmeliğinde belirtilen hususlara uyulmadığı, projedeki uyumsuzlukların denetim aşamasında tespit edilmediği belirlenmiştir."