Geçen yıl meydana gelen ve "asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli deprem başta olmak üzere son dönemlerde Türkiye genelinde sıkça yaşanan depremler, halk arasında büyük bir endişeye yol açtı. Deprem Uzmanı Melih Baki, meydana gelen bu depremlerle ilgili Türkiye’nin genel sismik yapısına dikkati çekerken, gelecekte karşılaşılabilecek büyük depremler hakkında da önemli uyarılarda bulundu.
Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi deprem uzmanı Melih Baki, ilkhaber-gazetesi.com'a, depremlerin doğası, etkileri ve alınması gereken önlemlerle ilgili kritik açıklamalar yaptı.
Baki, Türkiye’nin, coğrafi olarak deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunu vurguladı. Enerji birikimi sonucu son yıllarda artış gösteren küçük ve orta ölçekli depremlerin, daha büyük depremlerin habercisi olabileceğini dile getiren Baki, bu nedenle, öncelikle eski riskli yapıların güçlendirilmesi, yeni yapıların deprem yönetmeliğine göre inşa edilmesi ve sıkı bir denetim mekanizması gerekliliğinin altını çizdi.
Deprem riskleri ve alınması gereken önlemler
Melih Baki, olası büyük depremlerin yaratacağı risklerin sadece can kayıplarıyla sınırlı kalmadığını belirterek, ciddi altyapı hasarlarına ve ekonomik kayıplara da yol açabileceğini söyledi.
Baki, deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerle ilgili şu önlemleri sıraladı:
"Dayanıklı Bina Yapımı: Özellikle deprem bölgelerinde yer alan binaların, deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi gerekir. Eski binaların ise kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi, felaketin boyutlarını azaltır. Bu konu önceliklidir ve depremden korunmanın ilk unsurudur. Deprem çantası hazırlanması, toplanma alanları gibi ayrıntılar ise önem sıralamasında daha sonra gelir"
Türkiye’nin deprem tarihinde büyük yıkımlara yol açan depremler olduğunu hatırlatan Melih Baki, İstanbul ve Marmara Bölgesi için olası bir büyük depremin yaratacağı tehlikelere de değindi.
Baki, şunları kaydetti:
"Marmara Denizi’nde meydana gelebilecek bir deprem, sadece İstanbul’u değil çevre illeri de ciddi şekilde etkileyebilir. Bu tür depremlerde, tsunami riski de göz ardı edilmemelidir. Şu anda korkulacak bir durum yok ama artçı depremler devam edecek. Kahramanmaraş, Malatya, Bingöl ve Tunceli arasında Kahramanmaraş merkezli depremde hareket eden ikinci blok yerine oturmadı. Yerine oturuncaya kadar da Kahramanmaraş, Malatya, Bingöl ve Tunceli arasında artçı depremler bekleniyor. 5.7 ve 6.2 arasında artçı deprem olursa, bu bölge uzun yıllar rahatlayacak. Adana, Hatay ve Osmaniye'de ise şu anda sıkıntı yaratacak deprem beklentimiz yok.
Asıl sorun Kıbrıs, Ege, Marmara, Midilli arasında, enerji ve basınç birikimi bu bölgeler yöneldi. Fay değil, biriken basınç ve enerji deprem üretir.
Tekrar vurgulamak gerekirse, yaşadığımız coğrafya birinci derecede deprem coğrafyası. Deprem olacak mı? Olacak. Önemli olan deprem öncesi önlemler. Yani depreme dayanıklı bina yapmak. Bu güne kadar ders almayan bir ülke olur mu? Herkesin konuşması gereken tek konu bu."