İBRAHİM BAYSAL
(İLKHABER) - Türkiye'nin en büyük yenilenebilir enerji şirketlerinden Aydem Yenilenebilir Enerji, 2023 yılı ilk yarısında kurulu gücünü yüzde 13,3 artırarak 1.156 MW'a çıkardı. Şirket, bu dönemde 1 milyar 718 milyon TL faiz, amortisman ve vergi öncesi kârlılık (FAVÖK) elde etti ve varlık büyüklüğü 37,1 milyar TL'ye yükseldi.
Aydem Yenilenebilir Enerji, yılın ilk yarısında hibrit GES ve rüzgâr kapasite artışı projeleri kapsamında 9 türbini devreye aldı. Şirket, bu yatırımlar ile birlikte mevcut kurulu gücünü 136,15 MW artırarak Türkiye'nin en büyük hibrit GES'ini ve Türkiye'nin en büyük mor kanatlı 9 türbinini Uşak'ta faaliyete geçirdi.
Şirket, yılın ikinci yarısında peyderpey devreye almayı planladığı 60 MW kurulu güce sahip rüzgâr kapasite artışı projeleriyle birlikte üretimini daha da artırmayı hedefliyor.
Aydem Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Ömer Fatih Keha, "Katma değer odaklı yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz. Toplam aktiflerimiz yılın ilk yarısında 37,1 milyar TL'ye ulaştı. Santrallerimizde koruduğumuz yüksek emreamadelik seviyemizin yanı sıra etkin portföy yönetimimiz ile birlikte yılın ilk yarısında FAVÖK'te, 1,7 milyar TL'ye ulaştık" dedi.
Keha, "Yılın ikinci yarısında devreye alacağımız yatırımlarımızla üretimimizi daha da artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, borçluluğumuzu azaltmak için Eurobond geri alımlarına devam ediyoruz. Bugüne kadar 70 milyon ABD Doları nominal değerde Eurobond geri alımı gerçekleştirdik ve şirket borçluluğunu ve faiz yükünü azalttık. 2025-2027 yıllarında ödenecek anapara ödemelerimizin de bugünden azaltılması açısından yaptığımız Eurobond geri alımlarımız oldukça stratejik bir önem taşıyor. Borçluluğumuzun daha da azaltılması amacıyla yılın geri kalanında da Eurobond geri alımlarımızı sürdürmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
Şirketin elde ettiği gelirlerin büyük kısmının dolar bazlı olduğunun altını çizen Keha, "Eurobond anapara ödemelerinin Şubat 2025 - Şubat 2027 dönemleri arasında gerçekleşecek olması ve ilgili periyot içerisinde elde etmeyi planladığımız döviz gelirleri sayesinde, TL'deki değer kaybının operasyonel nakit akışımıza olumsuz etkisinin olmayacağını öngörüyoruz" diye konuştu.