Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye'deki Fransız okullarıyla ilgili, "Ben bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal ve uluslararası hukukunu korumak adına sorumlu davranan bir Milli Eğitim Bakanı olarak bu okullara gerekli adımları attık. Bizim koşullarımıza gelirlerse hayatlarına devam ederler. Gelmezlerse de biz de gerekli hukuki prosedürü takip ederiz." dedi.
"(FRANSIZ OKULLARI) BENİM LİTERATÜRÜMDE RESMİ OLMADIĞI İÇİN BU ÇOCUKLAR OKULLAŞMAMIŞ GÖZÜKÜYORLAR"Taahhüt doğrultusunda okullara saygı duyduklarını ve hiçbir sıkıntı çıkarmadıklarını vurgulayan Tekin, şunları kaydetti:
"Tam tersine o okulların da ihtiyaçlarını gidermek için biz kendileriyle iletişim halindeyiz. Kim bunlar? Türk vatandaşı olan azınlık mensupları ve Lozan'daki mektup teatileriyle Lozan sonrası mektup teatileriyle kendilerine söz verdiğimiz yabancı okullar var. 12 tane yabancı okul var, Fransız, Alman, İtalyan okulu var. Bunlara biz Lozan'da taahhüt ettiğimiz için hiçbir problem çıkartmıyoruz. Onlarla ilgili hiçbir sıkıntımız da yok fakat enteresan bir biçimde Fransa bu mektuplarda da olmayan sadece müstemleke ülkelerine yakışan şekilde davranarak, Türkiye'de iki tane daha okul açmışlar. İki tane okul açmışlar ve bu okulu da açarken de 'biz buraya Fransızları alacağız sadece' demiş olmalarına rağmen şu an öğrenci sayısı yüzde doksan oranında Türk vatandaşı. Şimdi bu çocuklar bizim sistemimizde legal ya, ben 12 yıllık zorunlu eğitimi uygulamakla mükellef bir bakanım. Dolayısıyla o okula giden bir Türk vatandaşının eğer bende kaydı yoksa, ben o çocuğu okullaştırmadığım için görevimi yapmıyorum demektir. Ben şimdi diyorum, çocuklar nerede? Okulda. Hangi okulda? Bizim kaydımızda yok, nereye gidiyorlar. O iki Fransız okuluna. O benim literatürümde resmi olmadığı için bu çocuklar okullaşmamış gözüküyorlar."
Tekin, Fransız Büyükelçisi ile görüştüğünü bildirerek, "Ya bu yaptığınız doğru değil. Ben müsteşarken yazmıştım yazıyı. Oyaladılar bizi, 'ya evet haklısınız, işte düzeltelim', okula müfettiş gönderiyoruz, okula almıyorlar. 'Türk öğrenci var mı' diye bakalım diye almıyorlar müfettişi. Şimdi 'siz bizi denetleyemezsiniz' diyorlar. Sonra çocuklar mezun oluyorlar. Oradan mezun çocuk diplomasının denkliğini bize getiriyor diyor ki diplomamın denkliğini ver. Yani vatandaşla beni karşı karşıya getiriyor. Yetmedi bu çocuklar ayrıcalıklı bir pozisyonda YÖS sınavlarına giriyorlar. Yani yabancı öğrenciler için yaptığımız yüksek öğretim kurumu sınavlarına giriyorlar. Yani bir kere de adaletsizlik var orada." açıklamasında bulundu.
Konuyla ilgili görüşmelerden bahseden Tekin, şunları dile getirdi:
"Şimdi diyoruz ki bunlara, 'gelin konuşalım', 'işte geliriz, yarın geleceğiz, öbür gün geleceğiz, işte şöyle oldu' deniliyor. Büyükelçiyi davet ettik, geldi, 'ilk fırsatta çözeceğiz' dedi. Ne zaman konuştuk bunu, aralık ayında. İlk fırsatta çözeceğiz demesinin üzerinden 7-8 ay geçti, hala lütfedip bizi muhatap almıyorlar. Ben de diyorum ki ya kardeşim bak biz sizin müstemleke sömürge, sömürdüğünüz ülkeler gibi değiliz. Biz bağımsız ve milli bir devletiz. Dolayısıyla bizim literatürümüze göre burada eğitim vermek istiyorsanız, bizim koşullarımıza göre hareket edeceksiniz. Gelin bu okulları meşru hale getirelim. Bunun karşılığında da sizden biz de Fransa'daki Türk vatandaşları için bazı taleplerimiz olacak. Sen benim oradaki vatandaşlarımızın taleplerini reddet, Türkçe, Türk kültürü derslerini engelle, burada kafana göre hareket et. Ondan sonra da biz resmi yazı gönderdik, 'okullara Türk öğrenci alamazsınız' diye. Şimdi de büyük köşe yazarlarına yazılar yazdırıyorlar. Öyle saçma sapan bir yazı yazmış ki mesela çok büyük bir gazeteci diyor ki 'Milli Eğitim bu okullarda din kültürü dersi veremediği için okulları kapatıyor.' Gerçekten ahlaksızca bir yalan bu. Bu vesileyle ben bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal ve uluslararası hukukunu korumak adına sorumlu davranan bir Milli Eğitim Bakanı olarak bu okullara biz gerekli adımları attık. Bizim koşullarımıza gelirlerse hayatlarına devam ederler. Gelmezlerse de biz de gerekli hukuki prosedürü takip ederiz. Bunu da bu vesileyle paylaşmış olayım."