Karadaki ormanlara eşdeğer kabul edilen Akdeniz'in deniz çayırları için özel çalışma

Tüm deniz ekosistemi içinde hayati önem taşıyan ve karadaki ormanlara eşdeğer kabul edilen Akdeniz’in endemik deniz çayırları için özel çalışma yapılacak.

Haber Giriş Tarihi: 14.08.2024 18:02
Haber Güncellenme Tarihi: 14.08.2024 18:02

Tüm deniz ekosistemi içinde hayati önem taşıyan ve karadaki ormanlara eşdeğer kabul edilen Akdeniz’in endemik deniz çayırları için özel çalışma yapılacak.

Akdeniz’in endemik deniz çayırları (Posidonia oceanica), tüm deniz ekosistemi içinde hayati önem taşıyor. Yaklaşık 40 metreye kadar olan derinlikte kumlu deniz tabanı üzerinde geniş çayırlar oluşturan deniz çayırları, denizdeki oksijen seviyesini yükseltiyor ve Akdeniz’deki denizel türlerin yaklaşık yüzde 20’sine habitat sağlıyor.  Biyoçeşitlilik açısından da önemli bir rezerv görevi gören bu çayırlar, ticari değere sahip birçok türün ürediği ve büyüdüğü yavrulama alanları olarak önem taşıyor.

WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere,  posidonia çayırlarının Sanayi Devrimi’nden bu yana Akdeniz ülkelerinin neden olduğu CO2  emisyonlarının yüzde 11 ila yüzde 42’sini tuttuğunun tahmin edildiğini söyledi.

Atmosfere salınan sera gazlarını azaltmak için küresel bir  mücadelenin verildiği bugünlerde bu rezervin korunmasının elzem olduğunu ifade eden Karadere, "İklim değişikliğinin etkileri çoğaldıkça, Posidonia’nın oynadığı rolün önemi de artıyor. Fırtına ve kasırgaların arttığı ve şiddetlendiği dönemde deniz çayırları dalgaların ve akıntıların enerjisini azaltıp deniz tabanını korur ve çökeltileri sabitler. Hava koşullarının kötüleştiği sonbahar aylarında, dökülen Posidonia yaprakları yüzeyi kaplayarak deniz taşkınlarını yavaşlatır ve kıyılarda yıllar boyu erozyonu engelleyecek yoğun tabakalar oluşturur.İklim değişikliğinin fiziksel etkilerini azaltmanın yanı sıra, Posidonia, gövdesi, yaprakları ve deniz tabanından 4 metre derine kadar uzanan kökleriyle oluşturduğu kalın katmanla başlı başına bir karbon yutağı görevi görür" dedi.

Deniz çayırlarının ekolojik açıdan son derece önemli olmalarının yanı sıra, sosyo-ekonomik öneme de sahip olduklarını belirten Karadere, "Deniz çayırlarının korunması sadece birçok denizel türün hayattta kalmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda CO2’nin depolanmasından kıyıların korunmasına ve avlanabilir türlerin varlığını devam ettirerek geçim kaynağı sağlanmasına kadar sağladıkları tüm ekosistem hizmetleri sayesinde insanlar için de hayati önem taşırlar. Bu değerli habitatı korumak için tüm önlemlerin alınması şarttır. Mavi karbon yutağımız deniz çayırları, iklim değişikliği, teknelerin çapalamaları ve balıkçılık faaliyetleri nedeniyle tehdit altında" diye konuştu.

Karadere, WWF Akdeniz Girişimi’nin (MMI) BluePanda yelkenlisinin de Akdeniz’in mavi ormanları olarak bilinen deniz çayırlarını (Posidonia oceanica) korumak için Türkiye’ye geldiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"2019 yılından bu yana Akdeniz’in doğal zenginliklerine ve karşı karşıya bulunduğu tehditlere dikkat çekmek için Akdeniz’i dolaşan BluePanda yelkenlisi, Datça'da demirledi. Blue Panda, 18 Ağustos’a kadar sürecek olan Türkiye ziyaretinde Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yürütülecek denizel çalışmalara destek verecek. 

BluePanda, bu yıl Akdeniz’in endemik deniz çayırlarına (Posidonia oceanica) yönelik tehditlere dikkat çekmeyi hedefliyor.  iklim krizine karşı en önemli müttefiklerimizden biri olan ve iklim değişikliği, istilacı türler, demirleme, kıyıların turizm amaçlı kullanımı gibi insan faaliyetlerine bağlı habitat kayıpları nedeniyle tehlikede olan deniz çayırları konusunda önemli çalışmalar yapılacak."