İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazı, telsiz ve telefonları eş zamanlı patlatması ile ilgili konuşan TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, "Savunma sanayinde olduğu gibi, o yazılımı gerçekleştirenler bu teknolojiye de hükmediyor. İsrail bunun bir örneğini çok vahşi bir şekilde terör eylemiyle gerçekleştirmiş oldu" dedi.
TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları çerçevesinde, Kahramanmaraş Türkoğlu Lojistik Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Liselerarası İnsansız Hava Araçları (İHA) Yarışması finalleri büyük heyecanla devam ediyor. Bayraktar, yarışma alanını ziyaret ederek takımlarla sohbet etti ve öğrencilerin geliştirdiği İHA'ları inceledi.
Bayraktar, TEKNOFEST’in 7. yılında düzenlenen 10. festivalde milyonlarca ziyaretçiyi ağırladıklarını belirtti. Yarışmalara 1,5 milyon öğrencinin başvurduğunu hatırlatan Bayraktar, "İnsansız hava araçları konusunda 20 yıl önce başlattığımız mücadele, bugün Türkiye'nin savunma sanayisinde bağımsızlık yolunda önemli bir örnek oldu" diye konuştu.
Bayraktar, savunma sanayisinde yerli üretimin önemine değinerek, Türkiye’nin İHA ve SİHA üretiminde dünya lideri haline geldiğini ve savunma sanayisindeki dışa bağımlılığın yüzde 85’ten yüzde 20’ye düştüğünü vurguladı. Yerli katkı oranının yüzde 93'e ulaştığını belirten Bayraktar, ''Stantları tek tek ziyaret edip, TEKNOFEST hakkında konuşan Selçuk Bayraktar, Teknolojinin tüm diğer sivil alanlarındaki bağımlılığın ülkeleri ne kadar zor duruma düşüreceğini yaşamış bulunuyoruz. Ülkemizin teknolojik bağımsızlığına adamış olan biri olarak bizlerin de elbette bildiği hususlardı. Çünkü teknoloji mekanik unsurlarıyla değil sanayi devriminden sonra gelişmiş mekanik makinalarla değil içinde çok karmaşık yazılımlar, elektronikler barındıran bir şekilde hayatımızın her alanına giriyor. Kolumuzdaki saatten, kullandığımız cep telefonlarına ve bunun yanı sıra araçlarımızda her yerde. Dolayısıyla savunma sanayinde olduğu gibi bu teknolojiye hükmedenler o yazılımları geliştirenler olmuş oluyor. Bunun da bir örneğini çok vahşi bir şekilde terör eylemiyle İsrail gerçekleştirmiş oldu. Yaptığı eylemle bütün dünyayı bir anlamda kasıp kavurmuş oldu. Biz bunu savunma sanayinden özellikle vurgusunu yaparak milli teknoloji hamlesinin tam bağımsızlık vizyonuyla inşa etmiştik ama TEKNOFEST'in asıl vizyonu, savunma sanayinde gösterilen bağımsızlık ve millileşme hamlesinin teknolojinin tüm diğer sivil alanlarına yayılmasıydı. Burada da milyonlarca gencimiz ile birlikte şu anda Kahramanmaraş'tayız ve yüzlerce gencimiz İHA'larını geliştiriyorlar. Elbette bu gençlerimizin yapacağı eserler bizlerin bu anlamda bağımsız ve egemen olması için çok önemli rol oynayacak."
Türkiye'nin terörle mücadelede insansız hava araçlarının kullanımı noktasında ambargolara maruz kaldığını hatırlatan Bayraktar, "Bu durumu ne kadar laf ile söylesek pek anlatmak mümkün değildi biz bunu özellikle insansız hava araçları serüvenimizde çokça yaşadık. Biliyorsunuz ülkemizde büyük ambargolar uygulanıyordu özellikle terör ile mücadele harekatlarında yürüttüğü çalışmalar açısından 20 yıl önce insansız hava araçlarımız ile başlayan serüvenimiz bugün dünyanın en büyük markası. İnsansız hava aracını en fazla ihraç eden ülke olarak dünyaya damgasını vurdu. Savunma sanayimiz de yüzde 85 oranında dış bağımlılıktan yüzde 20'lere düştü. İnsansız hava araçlarımızda yerli katkı yüzde 93 olarak gerçekleşti. Bütün stratejik bileşenlerin ülkemizde yapıldığı bir ekosisteme dönüştü. Bizim arzumuz bu hayatımıza ve her köşesine giren teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında benzer bir hamlenin gerçekleşmesi. Bunun da ancak büyük bir toplumsal bir dip dalgayla olacağını fark ederek biz TEKNOFEST'i düzenlemiştik ve şu anda 10'uncu TEKNOFEST'i düzenliyoruz" ifadelerini kullandı.