Kan davasından kaçış

Baba Hasan Yangöz, "Onlar bir kere öldüyse, biz on kere, yüz kere, bin kere ölüyoruz. 8 çocuk toplam 19 kişi il il kan davasından kaçıyoruz" dedi Kan davasından kaçış ADANA - Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde Yangöz ailesinden bir kişinin 15 yaşında bir kızı vurarak öldürmesiyle başlayan kan davasında, başka can kayıplarının olmaması için 8'i çocuk 19 kişilik Yangöz ailesi, yaklaşık 10 gündür kentten kente kaçıyor. İddiaya göre, yaklaşık 10 gün önce Tekidağ'ın Çorlu ilçesinde Roman asıllı Sepetçi ve Yangöz ailesi arasında kavga çıktı. Kısa sürede büyüyen kavgayı, araya giren polis ve vatandaşlar ayırdı. Ancak Yangöz ailesinden askerden yeni gelen Necmi Yangöz (22), olaylar yatıştıktan sonra Sepetçilerin yaşadığı evlere giderek yine tartışıp havaya ateş açmaya başladı. Bunun sonucunda Yılmaz Sepetçi'nin (30) dini nikahlı eşi Gamze Demirkol, ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Ancak yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Necmi Yangöz tutuklanıp Kırklareli Cezaevi'ne gönderilirken, Sepetçi ve Yangöz ailesi arasına kan davası husumeti girdi. Bu nedenle polis, Yangöz ailesinin evini korumaya başladı. Ancak Yangözlerden 4 aile, kan davasında başka can kayıplarının olmaması için yollara düştü. Necmi Yangöz'ün babası Hasan Yangöz (50), eşi ile birlikte 8'i çocuk ve toplam 19 kişi kan dökülmemesi için trenle kentten kente kaçarak kendilerine güvenli bir yer arıyor. Adana'ya da gelen ve burada çocuklarıyla birlikte refüjde yatıp kalkan Yangöz ailesinden baba Hasan Yangöz durumlarının çok kötü olduğunu belirterek, "Şu an gidebileceğimiz bir yer olmadığı için buradayız. Daha çok kavganın, daha çok canı yanmaması için kaçtık. Zaten şu an canımız yanıyor. Bu işlenen cinayetten çok da memnun değiliz. Bunlar bir kere öldüyse biz on kere, yüz kere, bin kere öldük" dedi. Cinayeti oğlunun işlediğini, uyuşturucu ve hap içen kişilerin kendilerine saldırması sonucu çıkan kavgada 1 kişinin öldüğüne dikkat çeken Yangöz şunları kaydetti: "Çıkan kavgada oğlum 1 kişiyi öldürdü. Şu anda çocuğum Kırklareli Cezaevi'nde. Yüreğimiz kan ağlıyor. Bugün 3. gündür kaldırımda refüjde yatıyoruz. Sivil polisler 2 gün sonra burada yattığımızın farkına vardılar. Bugün bize yemek getirdiler. Çocuklar da biz de kaç gündür burada aç aç geziyoruz. 8 çocuk toplam 19 kişi Tekirdağ'dan kaçtık. Ne yapacağımızı bilmiyorum. Hükümetimizden, devletimizden yardım bekliyoruz. Bizim evimize dönmemiz mümkün değil. Şu anda evimizi polisler bekliyor. Ancak onlar da kaÁ gün bekleyecek. Onlar gittikten sonra bizim can güvenliğimiz yok. Biz insan gibi yaşamak istiyoruz. Bize devletimiz ve duyarlı vatandaşların sahip çıkmasını bekliyoruz. Biz burada gerçekten perişanız. Her an intihar edebiliriz, açlık ve susuzluğa kaç gün dayanabiliriz bilmiyorum." Birkaç gündür yemek yemeyen çocukların polislerin getirdiği peynir, domates ve ekmeği hızlıca yemesi dikkat çekti. Aile, polisin getirdiği ile bir öğün doydu ancak bundan sonra ne domates ne de ekmek alabilecek parası var. Ailenin arasında henüz 3-4-5 yaşında çocuklarında olması durumu daha da zorlaştırıyor. Aile Adana'da sığınacak bir sıcak kapı bulamayınca dün trene binerek sığınacak başka bir il aramak için yollara düştü. Şimdi başka bir İl'e gidip orada yaşama tutunmaya çalışıyorlar.