TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ekonomi

İLKHABER-Gazetesi - ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Altın fiyatlarında ibre yeşile döndü! O iki seviyeye aman dikkat Haber

Altın fiyatlarında ibre yeşile döndü! O iki seviyeye aman dikkat

Altın piyasaları bu haftayı hızlı bir yükselişle tamamladı. Ons altın, 2300 dolarlık psikolojik direncin üzerinde seyrederken, iç piyasada altın gram fiyatı 2400 Türk Lirası civarında işlem gördü. Rekor seviyelerin ardından Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, altın hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Ancak, Memiş, altının kar satışlarına maruz kalabileceğine dikkat çekti. Altın fiyatları son zamanlarda rekor seviyelere ulaştı. Ons altın 2330 dolar seviyelerinde işlem görürken, gram altın fiyatı ise 2400 Türk Lirası’na yaklaştı. Piyasalardaki bu hareketlilik sonrası, Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, altınla ilgili önemli yorumlarını paylaştı. İŞTE ALTIN YATIRIMCILARINA YAPILAN KRİTİK UYARILAR! Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, altınla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu ve piyasalara dair çarpıcı yorumlarını paylaştı. “Ons altın, geçen haftayı 2320 dolar seviyesinde kapatarak yüzde 1.24’lük bir artış gösterdi. Bu durum, psikolojik direnç seviyesi olan 2300 doların üzerinde seyrettiğini gösteriyor. Öngörüm doğrultusunda, 100-150 dolar arası bir satış beklentisi içerisindeyim ve bu tahminim hala geçerli.” diyen Memiş, ons altındaki yükselişleri sağlıklı bulmadığını belirtti. “2320 dolar civarındaki ons altın fiyatı, 2350 dolar seviyesini hedefliyor. Ancak, bu yılın ikinci çeyreğinin başlarında bu seviyeye ulaşması sağlıksız bir durum.” şeklinde konuştu. Altının güvenli liman olduğunu vurgulayan Memiş, “Tabii ki yukarı yönlü hareketler devam edecektir. Gram altın Türk Lirası fiyatı, bu hafta içerisinde 2400 lira seviyesinin altına üç kez geriledi. 2425-2453 lira arasında dalgalı bir seyir izliyor. Alım-satımda yaklaşık 30 liralık bir fark var.” dedi. Altın için kritik iki seviyenin önemine dikkat çeken uzman, “Altın genel trendi yukarı yönlü. Ancak, 3000-3500 lira seviyelerini beklerken ons altına dikkat etmek gerekiyor. Ons altında yaşanacak kar satışları ve geri çekilmeler, gram altın tarafında da hissedilecektir.” şeklinde konuştu. Son olarak, “Gram altın Türk Lirası fiyatındaki olası düşüşler, orta ve uzun vadeli yatırımcılara alım fırsatları sunabilir.” diyen Memiş, yatırımcıların bu süreçleri yakından takip etmeleri gerektiğini vurguladı.

Somon balığı: En ucuz protein kaynağı Haber

Somon balığı: En ucuz protein kaynağı

Kırmızı et ve tavuk etine göre oldukça uygun olan somon balığının 1 kiloluk etiyle 3 kişi rahatlıkla doyabiliyor. Kilosu 100 TL’den satılan somona vatandaşlar oldukça fazla ilgi gösteriyor. Kırmızı etin kilosunun 500 TL’ye dayandığı Samsun’da tavuk etinin kilosu da her geçen gün zamlanıyor. Vatandaşlar, bu Ramazanda ayında protein ihtiyacını ise hem lezzetli hem yağlı hem de protein kaynağı deniz somonundan yana kullanıyor. Vatandaşlar ve balıkçılar kilosu 100 TL’den satılan somonun 1 kiloluk etiyle 3 kişinin, 2 kiloluk somonun etiyle de 6-7 kişinin rahatlıkça doyduğunu ifade ettiler. “2 kilo somon aldım 3 kişi 2 öğünde bu balığı tüketeceğiz” 2 kiloya yakın somonla 3 kişinin karnının 2 öğün doyacağını dile getiren Mustafa Okutken, “Ben somonu tercih ediyorum. Somon çok lezzetli ve faydalı bir balık. Bunların yanı sıra somonun fiyatı da oldukça uygun. Bugün 2 kiloya yakın somon aldım. 3 kişi 2 seferde bu balığı tüketeceğiz. Somonun buğulaması, tavası çok güzel oluyor. Zorlasak 2 kiloyla 6-7 kişi doyarız. 2 kilo kırmızı et alsak pahalı gelir. Biz hem faydalı hem de ucuz olduğu için somonu tercih ediyoruz” dedi. “Kalabalık aileler için en uygunu balık” Balığın özellikle kalabalık aileler için en uygun yiyecek olduğunu vurgulayan Osman Bütüner, “Ramazan'da en fazla tükettiğimiz balık somon oluyor. 1 kilo balıkla 3-4 kişi doyuyoruz. Lezzeti güzel ve ayrıca kilosu da 100 TL. Kıyma veya kuşbaşı et salsak kilosu 500 TL’ye dayanıyor. Balık 50 TL’den 200 TL’ye kadar var. Kalabalık aileler için en uygun giden balık olduğu için tercih ediyoruz” diye konuştu. “1 kilo somonla 3 kişi rahatlıkla doyuyor” Ramazan ayında somona olan ilginin arttığını belirten balık satıcısı Onurcan Köse ise “Sezonun bitmesine az bir süre kaldı. Vatandaşların yakında avlanması yasak olacak mezgit, istavrit, barbun ve hamsi gibi küçük balıklara ilgi göstermesi gerekiyor. İstavrit, mezgit kilo 50, barbun da kilo 100 TL’den gidiyor ama vatandaşın gözdesi somon balığı. Ramazan ayında doyurucu olması ve kılçıksız olmasından dolayı en çok somona rağbet gösteriliyor. Tezgaha gelen 100 kişiden 90’ı somon alıyor. 1 kilo somonla 3 kişi rahatlıkla doyuyor. Çorba ve salata ile birlikte iftarı açıp, salata ile balığı tükettiğinde 3 kişi doyarak sofradan kalkabiliyor. Bunu da 100 TL’ye hallediyorlar. Şu anda memlekette en ucuz et kaynağı balık. Tavuk da kırmızı et de çok pahalı. Vatandaşlar bunu bildiğinden balığa, özellikle somona rağbet gösteriyor” şeklinde konuştu. Ayrıca Samsun’da çipura kilo 220 TL, levrek kilo 220 TL, tirsi kilo 100 TL ve hamsi de kilo 100 TL’den alıcı buluyor.

Gaziantep'te “Üreten Yöre, Üreten Türkiye” toplantısı düzenlendi Haber

Gaziantep'te “Üreten Yöre, Üreten Türkiye” toplantısı düzenlendi

Gaziantep Müzeyyen Erkul Bilim Merkezinde düzenlenen toplantının açılışında konuşan SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, deprem bölgesindeki yerel üreticilerin desteklenmesini amaçlayan etkinliğin, yardım etmekten çok daha anlamlı olduğunu söyledi. Konukoğlu, gıda konusunda doğrudan yatırımları olmamakla beraber, gıda ambalajı üretimi yapan Süper Film Ambalaj İşletmesinin sektöründe Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşlarından birisi olduğunun kaydetti. Deprem bölgesi için çok önemli olan bu toplantıyı düzenlemelerinden dolayı Celal Toprak başkanlığındaki Güvenilir Ürün Platformuna ve destekleyen kuruluşlara teşekkür eden Konukoğlu, “Herkes depremde büyük sıkıntı yaşadı. Yerel üreticileri desteklemek, yardım etmekten çok daha önemli ve anlamlı” şeklinde konuştu. Yerel üreticilerin bu destek sayesinde pazar sorununu aşabileceğine vurgu yapan Konukoğlu, “Çok değil, 13 ay önce bölgemizde birkaç saat ara ile meydana gelen depremler, hepimizi derinden sarstı. Deprem gerçeği ile yalnız bölge insanları değil, adeta Türkiye böylesine ilk kez tanık oldu. Bölgemizde 53 bin vatandaşımız depremde hayatını kaybetti, binlerce vatandaşımız yaralandı, konut ve işyerleri yıkıldı. Böyle sarsıntılı süreç yaşayan yerel üreticileri potansiyel alıcılarla buluşturarak üretimi geliştirmeyi ve bölge ekonomisine katkı sağlamayı amaçlayan sizleri yürekten kutluyorum” dedi. Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak ise 6 Şubat depreminden kısa bir süre sonra bölgede hasat etkinlikleri ile başlayan hareketin, aradan geçen bir yılda büyüyerek 500’den fazla üreticiye dokunduğuna dikkat çekti. Deprem bölgesindeki küçük üreticinin kendi haline bırakılmayarak kalkındırılması hedefini taşıyan projenin protokolüne Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, İstanbul Ticaret Borsası, Gaziantep Belediyesi, Ordu Belediyesi ve daha birçok kurumun imza attığını vurgulayan Toprak, "Deprem bölgesindeki yerel üreticiyi potansiyel alıcılarla buluşturarak üretimi geliştirme ve bölge ekonomisine katkı sağlamak amacıyla birçok kurumun yetkilisinden oluşan alım heyetinde 40’a yakın profesyonel ve yatırımcı bulunuyor. Deprem bölgesindeki üreticiye ses olmayı ve üreticilerin pazara erişimini desteklemeyi amaçlıyoruz” dedi. "Ürünlerinin piyasaya çıkması ve tüketiciyle buluşması sağlanıyor" Toprak, "Projemiz, deprem bölgesindeki üreticileri, kooperatifleri alım heyetiyle buluşturmak. Alım heyetleri Getir, Hepsiburada ve bütün aklınıza gelen marketlerin alıcıları burada bulunmakta. Türkiye’nin önde gelen internet sitelerinin satış temsilcileri de bu proje için burada bulunmaktadır. Satabileceğiniz bir ürünü satabileceğiniz herkes burada diyebilirim. Onlarla buradaki üreticilerimizi buluşturuyoruz. O buluşma sonunda ürünlerinin piyasaya çıkması ve tüketiciyle buluşması sağlanıyor. Böyle bir proje 4. kez yapılmaktadır. Daha önce Arsuz, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da yapılmıştı" diye konuştu. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber ve Innovation for Development (I4D) Direktörü Doğan Çelik’in konuşmasının ardından, katılımcılar yerel üreticiler tarafından açılan stantları ziyaret etti.

Gürer: Vatandaşın ayakkabı ve giysi alacak takati kalmadı Haber

Gürer: Vatandaşın ayakkabı ve giysi alacak takati kalmadı

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Niğde’nin Bor ilçesinde ziyaret ettiği ayakkabı tamircisi Harun Örücü, vatandaş gelir gider dengesi bozulunca öncelikle giyim kuşamdan kıstı. Yeni ayakkabı almaktansa tamire bize geliyor. Son aylarda işlerimiz arttı. Ortalama günde 14-15 saat çalışmak zorunda kalıyoruz. İşçiliğimiz fazlada olsa makul fiyat ile vatandaşlara yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ayakkabı tamir işi özellikle ilçelerde gelişiyor. Eski ustalara rağbet artıyor. Çünkü vatandaşın yeni ayakkabı alacak gücü yok.” dedi. Gürer, Harun Örücü’ye günde ortalama kaç ayakkabı tamiri yaptığını sorması üzerine Örücü, “80-100-150 çifte kadar çıkıyor. 4-5 yıl önce işler bugüne göre düşüktü.” şeklinde konuştu. Ayakkabı tamir işlerinin ne zaman açıldığını soran Gürer’e Örücü, pandemiden sonra işlerin açıldığını belirtti. TAMİR İÇİN GELEN AYAKKABILAR ÇOĞUNLUKTA SPOR AYAKKABI CHP’li  Ömer Fethi Gürer, ayakkabı tamir işlemlerinde en çok hangi işlemlerin yaptırıldığını sorduğunda ise genelde spor ayakkabıların, gençlerin giydiği ayakkabıların getirildiğini ve taban ve bezlerinin değiştirildiğini  söyledi. Ayakkabı tamir işiyle uğraşan Örücü, vekil Ömer Fethi Gürer’e çırak sorunun olduğunu, mesleğe ilgi duyan az olduğunu son yıllarda ise gözde meslekler arasına girdiğini belirtip, kendisinin 40 yıldır bu iş ile uğraştığını ve işini severek yaptığını söyledi. AYAKKABI PENÇESİ 80 İLA 150 LİRA ARASI DEĞİŞİYOR Ömer Fethi Gürer’in, “40 yıldır ayakkabı işiyle uğraşıyorsun. Ama bu dönem sizin işler diğer dönemlere göre daha yoğunlaştı. Bir ayakkabı pençesini ne kadara yapıyorsun?” sorusu üzerine yapılan ayakkabının sıfır ayakkabı gibi olduğunu belirten Örücü, “80 lira, 100 lira malzemesine göre 150 liraya yapıyoruz.” dedi. Gürer, “Vatandaş gıdaya erişimde sorun yaşıyor. Geliri düşük emekli et kuyruğunda bir kilo et için sabahın köründe sıraya giriyor. Giysi ve ayakkabı alacak geliri artık yok. O nedenle ayakkabı tamiri en azından yeni ayakkabı alma sürecini uzatıyor. Vatandaş eskiyen ayakkabısını onararak kullanıp olabildiğince tasarrufu ayakkabı ve giysi üzerinden yapmaya çalışıyor. Terziler ve de ayakkabı tamircileri gibi giderek kenarda kalan meslekler ciddi biçimde geri dönüş yaptı ve Anadolu’da çok ilçede ayakkabıcılık ve terzilik yeniden ilgi alanı noktasına erdi. Şimdilik ayakkabı tamiri ve pençe yapımı var. Yakında bu enflasyon ile giysiler birden çok yama dönemi başlayacak” diye konuştu.

Bor pazarında ekonomik sıkıntı: Pazarcılar "Bu işe devam edemeyiz" diyor Haber

Bor pazarında ekonomik sıkıntı: Pazarcılar "Bu işe devam edemeyiz" diyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bor'da pazarı dolaşırken pazarcıların ve vatandaşların ekonomik zorluklarını görüyor. Fiyatlar uçarken, pazarcılar ve alışveriş yapanlar alım gücünün azaldığından şikayet ediyor. MAZOTA ZAM AYNEN FİYATA YANSIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'e dert yanan pazarcı esnafı, "Çilek Silifke'den geliyor, 80 lira; muz 40 lira Anamur'dan, salatalığı 23'e aldım, 25'e satıyorum. Biber 70 lira, kabak 20, patlıcan 50 lira. Bunların hepsi farklı illerden nakliye ile geliyor, fiyata mazot zammı direkt etkiyor. Vatandaş tezgaha geliyor, bakıyor, gidiyor. Bizim maliyetlerimiz arttı. Bende pazarcılığı bırakmayı düşünüyorum. Yok valla yapılacak tadı kalmadı. Bana iş bul, bırakayım bu işi. Bir poşet 60 lira olduktan sonra, mazot 42-43 lira olduktan sonra nasıl yaşayacağım?" dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bir pazarda tezgah açan kadın esnafa da "Nasıl patlıcan alabiliyor mu millet?" diye sordu. Pazarcı Kadın, "Valla almıyorlar. Daha yeni acı bibere 100 lira dedim. Adamın kafası döndü, nereye gittiğini bilmiyor. 'Bana 10 liralık patlıcan ver, orucum.' diyor. Tarttım ver bakalım 1 patlıcan ne kadar geliyor. 150 gram 9 lira." derken, Gürer başka bir pazarcı esnafının tezgahında satılan fasulyeyi sordu. "Taze fasulye kilosu 100 lira. Fasulyeyi alan oluyor mu?" dedi. Pazarcı da "Alıyorlar ama yarım kilo alıyorlar." yanıtını verdi. BİR AVUÇ MERCİMEK ALDI, İÇİM YANDI Kuru bakliyat satan pazarcı esnafı ile de görüşen Ömer Fethi Gürer, fiyatları sordu. Pazarcı esnafı, “1 kg mercimek 80 lira, toptan 70 liraya bulamıyoruz şu an. Kuru fasulye 60 lira, nohut piyasada 60-70 lira benim ürünüm olduğu için 50 liraya veriyorum. Satın alsam o da 60-70 lira. Barbunya 80 lira, bulgur 30 lira.” dedi. Gürer, “Vatandaşın alımı nasıl?” sorusuna esnaf, “Hiç yok.” yanıtını verdi. Gürer, “Markete gitti mi bunlar 2 katı, ama yine de senden alan yok. Öyle mi?” diye sordu. Esnaf, “Biraz önce biri geldi. ‘Mercimek ne kadar?’ dedi. 80 lira dedim. ‘30 liralık ver bana’ dedi. Bir avuç kadar geldi. Ben utandım. Ne yapayım? Ben yalnız doymam onla.” derken, Gürer “Avuçla mı mercimek alıyor yani?” diye sorduğu esnaf, “Verdiğim şu işte 30 liraya” diyerek verdiği miktarı gösterip, “Şunla ben doymam. Bir de gidip aile ile yiyecek bunu. 80 liraya satıyorum. Yeşil mercimeği 70 liraya zaten ben alıyorum. 10 lira kar edeceğim, o da poşete, ona buna gidiyor. Bana bir şey kalmıyor. Nohut piyasası 60-70 lira. Ben kendim ürettiğim için 50 liraya satıyorum.” dedi.

Adana'da pazar alışverişinde açlık ve hayal kırıklığı: 1 diş sarımsak 1 Lira, et ulaşılmaz bir lüks Haber

Adana'da pazar alışverişinde açlık ve hayal kırıklığı: 1 diş sarımsak 1 Lira, et ulaşılmaz bir lüks

Adana Dumlupınar Mahallesi’nde pazarcı esnafı ile kadınları dinleyen CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, bakın nelerle karşılaştı Adana’da Dumlupınar Mahallesi’ndeki semt pazarında pazarcı esnafının ve alışveriş yapmaya çalışan kadınların sorunlarını dinleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, vatandaşların açlık sınırının altındaki maaşlara talim ettirildiğine dikkat çekti. “BİR DİŞ SARIMSAK 1 LİRA, 200 LİRAYA BİR KİLO ET ALAMIYORUZ” Pazarda sarımsak satan esnafla sohbet eden CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, bir baş değil bir diş sarımsağın 1 Lira’ya satıldığına tanık oldu. Türk Lirası’nın oldukça değer kaybettiğine işaret eden Dr. Şevkin, küçük poşetler içerisinde satılan yaklaşık 10 diş sarımsağın 10 Lira’dan satıldığını gördü. Sarımsak satan esnaf, “Gram hesabı satıyoruz. Tanesi hemen hemen 1 Liraya geliyor. Vatandaşın alım gücü olmadığı için bu şekilde satıyoruz. Onu da zararına satıyoruz. Vatandaş “10 Lira’ya bu kadar mı sarımsak olur?” diyor. Şu an sarımsağın halde toptan kilosu 120 Lira. Geçen yıl toptan kilosunu 7.5 liraya kadar alabiliyorduk. Sarımsak fiyatları et fiyatlarını geçti. Pazarda vatandaş alışveriş yapamıyor. Biberin kilosu 100 Lira” diye konuştu. Cebindeki 200 lirayı gösteren pazarcı esnafı, “En büyük paramız 200 TL ve bununla bir kilo et alamıyoruz” ifadesini kullandı. “ET YOK ARTIK, HAYAL OLDU” Pazarcı esnafıyla sohbeti sırasında konuşmaları dinleyen bir kadın ise boş Pazar arabasını göstererek, 15 dakika gezmesine rağmen hiçbir şey alamadığını söyledi. CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin’in “Sepetiniz boş, geçen yıla oranla alışveriş durumu nasıl? Karşılaştırma yapabilir misiniz?” sorusunu yanıtlayan anne, “Eve hiçbir şey götüremiyoruz. Hiçbir şeye güç yetmiyor. Evimize meyve bile alamıyoruz. Sebzeyi de nadir alıyoruz. Eşim, tek çalışıyor. Asgari ücretle çalışıyor. Yetişmiyor, yarım yamalak oluyor” diye konuştu. Vatandaşın açlık sınırının altında maaşla ev geçindirmeye çalıştığını söyleyen Dr. Şevkin’in “Et alabiliyor musunuz?” sorusunu yanıtlayan Adanalı anne, “O yok artık. Bitti öyle şeyler. Eti unuttuk, hayâl oldu. 15 dakikadır geziyorum hiçbir şey alamadım. Karnımızı doyurabileceğimiz şeylere bakıyoruz” dedi. “EVDE YAĞIM YOK” Evlere temizliğe giderek aile bütçesine katkıda bulunmaya çalıştığını ancak hastalığı nedeniyle iş yapamaz olduğunu kaydeden bir başka anne ise, “5 çocuğum var. 2-3 haftadır pazara gelemiyorum. Birisi bana destek çıktığı zaman pazara gelebiliyorum. Ramazan da geliyor. Evde yağım yok. Ne yiyeceğiz ne içeceğiz bilemiyorum” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.