Av. Küçük; “Arabuluculuk, taraflara fayda sağlamalı”

Serhat ŞANLI / Hande MUŞTU / Rukiye UYANIK

ADANA (İLKHABER) – Yargının iş yükünün fazlalığı ve dosya yükünün fazlalığından dolayı alternatif çözüm yollarının çok daha tartışılır hale geldiğinin belirten Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “İsteğimiz bu süreçten sağlıklı ve doğru bir şekilde yurttaşın adalete erişimine ve hak arayışına katkı sağlaması, sistemin taraflara eşit hizmetler vererek fayda sağlamasıdır” dedi.

Adana Barosu, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı ve Adana Ticaret Odası işbirliği ile ‘Dava Şartı Arabuluculuk ve Uygulamaları’ sempozyumu gerçekleştirildi.

Adana Ticaret Odası Konferans Salonunda yapılan ve Yargıtay Onursal Başkanı Seyit Çavdar’ın oturum başkanlığındaki Sempozyumda: Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talat Canbolat, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Daire Başkanı İlker Koçyiğit, Adana Barosu’ndan Av. Arabulucu Yurdagül Gündoğan, Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu ve İstanbul Barosu’ndan Av. Arabulucu Beyza Sındıraç konuşmacı olarak katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, davalarda arabulucuğun önemine değinerek, “Dava şartı arabuluculuk son dönemde bilhassa 1 Ocak 2019 tarihi itibari ile ticari davalarda dava şartı olması dolayısıyla tüm uygulamacıların mutlak suretle hakim olması gereken bilmesi gereken önemli alanlardan bir tanesidir” dedi.

Davalarda alternatif çözüm önerilerine dikkat çeken Küçük, “Alternatif çözüm yolları denildiğinde geçmiş dönemlerde biz hukukçular TAHKİM’i bilirdik. Sonradan ceza yargılamasında uzlaşma konusu arabuluculuğun öncesinde alternatif çözüm yolları olarak hukuk yaşamımızda yer etti. Sonrasında iş hukuku ve işçilik haklarından kaynaklanan alacak davlarında arabuluculuğun dava şartı olması le birlikte hukuk yaşamımızda çok daha önemli yer etti. Ancak biz hukukçular, barolar alternatif çözüm yolları ile ilgili yurttaşımızın adalete, yargıya ve devletimize güvenini sağlamak konusunda en üst düzeyde katkı sağlamasını umuyoruz” şeklinde konuştu.

Yargının iş yükünün çokluğundan dolayı alternatif çözü yollarının sık sık gündeme geldiğine değinen Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük konuşmasına şöyle devam etti;

“Yargımızın iş yükünün fazlalığı ve de dosya yükünün fazlalığından dolayı alternatif çözüm yolları çok daha tartışılır hale geldiği gibi gündeme de geldi. İsteğimiz bu süreçten sağlıklı ve doğru bir şekilde yurttaşın adalete erişimine ve hak arayışına katkı sağlamasıdır. Ayrıca bu süreçte güçlü birilerinin daha ekonomik, sosyal ve toplumsal anlamda güçlü olmasından ve güç dengesinden kaynaklı ciddi zarar görmemesi, sistemin taraflara eşit hizmetler vererek fayda sağlamasıdır.

Arabuluculuğun ülkemizde yeni gelişmekte olduğunu da dikkate aldığımızda uygulamaya dair umutlarımız üst düzeyde. Bunun gelişeceğine ve katkı sağlayacağına yurttaşın nezdinde daha üst düzeyde değerlendirmeler ile adalete katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Son dönemde aile hukukundan kaynaklanan bazı hukuksal itilafların da arabuluculuk kapsamında ele alınmasına dair Adalet Bakanlığı’mızın bir çalışması var. Günümüzde medyada son dönemde kadına karşı şiddetin, aile içi şiddetin ve çocuğa karşı istismar ile aile içi istismar gibi unsurların üst düzeyde olduğu bir dönemde arabuluculuk kavramının bu anlamda çok daha bilimsel ve toplumsal temeller üzerinde ilerlemesi hepimizin isteği ve beklentisidir.

Arabuluculuk; hukuksal formasyonu ve hukuki bilgiyi ile etkili iletişimi ön planda tuttuğumuz önemli bir alan. Ankara Ticaret Odası başkanımızın avukatlar ve hukuk fakülteleri dışında bazı meslek alanlarındaki meslek erbaplarına da arabuluculuk verilmesi yönündeki taleplerini, arabuluculuğun şu an henüz başlamış olduğu evre çerçevesinde ve hukuki formasyonun içeriğinin zorunluluğu ile önemine bakarak konuyu değerlendirdiğimde doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum.

Arabuluculuk hukuk camiasında yer alan yargı mensupları ve avukatlar açısından bilinmesi zorunlu alanlardandır. Bu düzenlemeye karşı olduğunu ifade eden meslektaşlarımızın da olduğu kurumların da olduğu biliniyor. Ancak hukuk yaşamımız da var ise  uygulamacılar, bu uygulama ve yasal düzenlemeye tüm baroların yani tüm hukuk kurumlarının sahip çıkması gerekir.

Arabulucu olmasa dahi bu alanda görev alan hakimlerimizin ve dava şartının başlangıcı noktasında meslektaşlarımızın tamamının içeriğini, usulünü ve yöntemini bilmesi gerekir. Bu bağlamda tüm meslektaşlarımıza herkese ulaşması noktasında, arabuluculuk dairemizle yürütülen ortak çalışmaların bir tanesini bugün hayata geçiriyoruz.

Ticaret Odası, Adana Barosu ve Arabuluculuk Dairesi Başkanlığı ile ortak yürüttüğümüz bu sempozyumun hepimize faydalı geçeceği inancımla, aramızda yer alan konuşmacılarımıza teşekkür ediyorum”

Adana Ticaret Odası Meclis Başkanı İsmail Avcı da arabuluculuğun hukuk sürecinde hızlı sonuçlar alınması için geliştirilen bir hukuk süreci olduğunu ve arabuluculukta sürecin tarafların istekleri doğrultusunda ilerliyor olmasının, içeriğin taraflarca belirlenmesi ve çözüme daha kısa sürede ulaşılması, daha az maliyetle ulaşma imkanı sunmasında arabuluculuğun tercih edilmesinin sebepleri arasında yer aldığını söyledi.

İş dünyasının en çok önem verdiği konuların başında mahkemelerin yoğunluğundan doğan gecikmeler olduğuna dikkat çeken Avcı şöyle konuştu;

“Geciken alacak mağduriyet doğurmaktadır. Bir iş adamı için en önemli şey zamandır. Zamanında alınmayan para, zamanında bitmeyen dava bizler için hep birer prangadır. İş dünyası olarak alacak vereceklerde uzlaşma sorunlarının hızla çözülecek olmasına önem veriyoruz.

Arabuluculuğa, uyuşmazlık yaşayan kişilerin tarafsız, üçüncü bir kişiden yardım alarak aralarındaki konuları müzakere ettikleri bir uyuşmazlık durumunda çözüm yolu arama yöntemi olarak baktığımızda, arabuluculuğa tarafların mutabık kalması halinde iyi bir seçenek olarak artık gündemimizde yerini almıştır.

Mahkemelerdeki yığılmanın önüne geçilebilmesi ve arabulucuya başvuranlar arasında anlaşma zemini bulunması halinde tarafların mahkemeye gitme zorunluluğunun olmaması dava boyunca yapılacak tüm masraflardan kurtulmanın yolunu açıyor”

Arabuluculuk Daire Başkanı Umut İlhan Durmuşoğlu ise iş adamlarına avukatlarınızı sorunlarınızı sadece davlarla değil arabuluculuk yoluyla çözmeleri için teşvik etmeli diyerek şöyle konuştu;

“Arabuluculuk Daire Başkanlığı 21 Ocak 2019 tarihi itibariyle Adalet Bakanlığı bünyesinde kuruldu. Bugün hem ticaret hukukunda hem de iş hukukunda, dava şartı arabuluculuk konusunda en son uygulamalar nedir? Üzerinde tartışmalı hususlar nelerdir? Hangi konularda, nasıl hareket etmemiz gerektiği hususunda çok değerli bilgiler elde edeceğiz.

Arabulucu sayısındaki eksiği hızla kapatmak için yapılan yazılı ve sözlü sınavlarda ilk arabulucumuz 2013 yılının Kasım ayında Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın siciline kaydolmasıyla Türkiye’de arabuluculuk faaliyetleri resmi anlamda başladı. Tarafları arabuluculuğa yöneltecek bir sistem yoktu yine de. Ancak biz başladığımızda 2013’ün sonu 2014’ün başında tarafların arabuluculuğa gitmesi için ne bir yasal hüküm ne de teşvik söz konusu değildi.

Adana Ticaret Odası üyelerine söyleyeceklerim var. Avukatlarınızı sorunlarınızı sadece davalarla değil, arabuluculuk yoluyla çözmeleri için de teşvik edelim. Çünkü bu hususta deneyenler bunun meyvelerinin ne kadar tatlı olduğunun farkındalar. İnsanlar denemedikleri şeylerden bir korku duyabiliyorlar. Ancak bazen biz kazandığımızda sevinebiliyoruz aslında… Her kazanmak, kazanmak anlamına gelmiyor, bir dost kaybedebiliyoruz, ilişki kaybedebiliyoruz”

Sempozyuma Adana Cumhuriyet Baş Savcısı Ömer Faruk Yurdagül, Adana Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Ali Çolak, iş adamları ve çok sayıda avukat katıldı.