Türkiye’de kadınların çalışma hayatlarındaki rolü, yaşadıkları sıkıntılar ve istihdama katılım oranları konularını DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile konuştuk.
Haber Giriş Tarihi: 07.03.2019 13:57
Haber Güncellenme Tarihi: 07.03.2019 13:57
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Bayram BULUT
RÖPORTAJ
ADANA (İLKHABER)-Adana’ya çeşitli etkinliklere katılmak üzere gelen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’de kadınların çalışma hayatlarındaki rolü, yaşadıkları sıkıntılar ve istihdama katılım oranları konusunda muhabirimizin sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin kadınların istihdama katılım oranlarının çok düşük olduğundan bahseden Arzu Çerkezoğlu, bu oranın yüzde 30’larda olduğunu söyledi. Çerkezoğlu, Türkiye’de her 10 kadından 3’ünün çalışma hayatında olduğunu anlattı. Çalışma hayatında yer alan 8 milyon kadın olduğunu belirten Arzu Çerkezoğlu, bu çalışan kadınların 4 milyona yakınının kayıt dışı olduğunu savundu.
Kadın ve erkek işçiler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldıracak biçimde çalışma hayatının düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Çerkezoğlu, kadınları evden, yarı zamanlı, kısmi zamanlı, esnek güvencesiz çalıştıracak bir iş gücü olarak gören değil, erkeklerle eşit koşullarda, eşit işe eşit ücret alındığı ve liyakata bağlı olarak da eşit koşullar altında çalışılacak bir çalışma yaşamına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Kentlerde her üç kadından birinin iş olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, “Yine aynı şekilde işsizlik örneği bugün Türkiye’de en fazla kadınları vuruyor. Bugün Türkiye’de her 3 genç kadından birisi işsizdir kentlerde. Çalışma hayatında kadınlarımızın yaşadıkları en büyük sıkıntı yapılan araştırmada da görünüyor ki birincisi işsizlik, ikincisi düşük ücret, üçüncüsü de her türden şiddete maruz kalması” ifadelerini kullandı.
Şimdi DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile yaptığımız röportajı paylaşıyoruz.
Türkiye’de kadınların istihdama katılım oranı ne kadardır?
Türkiye’de kadınların istihdama katılımı son derece düşük. Hem Avrupa Birliği Ülkeleri’yle kıyaslandığında hem OECD ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’de kadınların istihdama katılımının en düşük olduğu ülkeyiz. Şuan Türkiye kadınların istihdama katılımı yüzde 30’lar düzeyinde. Yani Türkiye’de her 10 kadından sadece 3’ü çalışma hayatında.
Kayıt dışı çalışan kadınlar var mı?
Çalışma hayatına baktığımızda şuanda sadece 8 Milyon çalışan kadın var, bununda neredeyse yarısına yakını 4 Milyona yakını kayıt dışı çalışıyor. Yani kayıt dışı çalıştırma erkek işçilere göre kadın işçilerde çok daha yaygın. Kayıt dışı, güvencesiz, yarı zamanlı çalıştırma biçimleri, yani esnek güvencesiz ve ucuz işçilik politikalarının hedefinde yıllarca hep kadınlar olmuştur.
Bu durumun önüne nasıl geçilir sizce?
Bunun önüne geçilmesi için öncelikle çalışma yaşamına kadınların katılımına yönelik engellerin ortadan kaldırılması lazım. Çünkü kadınların çalışma yaşamına katılmasının en büyük engel kadınlara atfedilen bir takım rollerdir. Yani ev işleri, çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi kadınlarla özdeş olan işlerin kadının üzerinden alınması bunun toplumsallaştırılması süreçler gündüz bakım evleri yaşlı bakım evleri gibi kurumların açılması ve bunun toplumsal sorumluluk olarak görülmesi ve devletinde ve devleti yöneten hükümetlerinde buna adım atması gerekli. İkincisi çalışma hayatındaki toplumsal cinsiyetçi bakış açısının değişmesi lazım. Kadın ve erkek işçiler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldıracak biçimde çalışma hayatının örgütlenmesi gerekiyor. Yani kadınları evden, yarı zamanlı, kısmi zamanlı, esnek güvencesiz çalıştıracak bir iş gücü olarak gören değil. Erkeklerle eşit koşullarda, eşit işe eşit ücret aldığımız ve liyakata bağlı olarak da eşit koşullar altında çalıştığımız bir çalışma yaşamına ihtiyaç var.
Türkiye’de işsizlikten en fazla kadınlar mı etkileniyor?
Yine aynı şekilde işsizlik örneği bugün Türkiye’de en fazla kadınları vuruyor. Bugün Türkiye’de her 3 genç kadından birisi işsizdir kentlerde. Bunun değişmesi bu bakış açılarının değişmesi için yani çalışma yaşamında yapısal birtakım dönüşümlere ihtiyaç var. O nedenle de her şeyden önce eşitliğe ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldıracak politikalara ihtiyaç var.
Kadınların çalışma hayatında yaşadıkları en büyük sıkıntılar nedir?
Çalışma hayatında kadınlarımızın yaşadıkları en büyük sıkıntı yapılan araştırmada da görünüyor ki birincisi işsizlik, ikincisi düşük ücret, üçüncüsü de her türden şiddete maruz kalması.
Şiddet derken neyi kast ettiniz?
Ekonomik şiddetten ekonomik şiddetten her türlü şiddete kadar özellik işyerlerinde mobing şiddet maruz kaldığımız sorunlar işsizlik, ücret eşitsizliği ve çalışma saatleri bizim en büyük sorunlarımızdır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çerkezoğlu: Her 10 kadından 3’ü çalışıyor
Türkiye’de kadınların çalışma hayatlarındaki rolü, yaşadıkları sıkıntılar ve istihdama katılım oranları konularını DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile konuştuk.
Bayram BULUT
RÖPORTAJ
ADANA (İLKHABER)-Adana’ya çeşitli etkinliklere katılmak üzere gelen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’de kadınların çalışma hayatlarındaki rolü, yaşadıkları sıkıntılar ve istihdama katılım oranları konusunda muhabirimizin sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin kadınların istihdama katılım oranlarının çok düşük olduğundan bahseden Arzu Çerkezoğlu, bu oranın yüzde 30’larda olduğunu söyledi. Çerkezoğlu, Türkiye’de her 10 kadından 3’ünün çalışma hayatında olduğunu anlattı. Çalışma hayatında yer alan 8 milyon kadın olduğunu belirten Arzu Çerkezoğlu, bu çalışan kadınların 4 milyona yakınının kayıt dışı olduğunu savundu.
Kadın ve erkek işçiler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldıracak biçimde çalışma hayatının düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Çerkezoğlu, kadınları evden, yarı zamanlı, kısmi zamanlı, esnek güvencesiz çalıştıracak bir iş gücü olarak gören değil, erkeklerle eşit koşullarda, eşit işe eşit ücret alındığı ve liyakata bağlı olarak da eşit koşullar altında çalışılacak bir çalışma yaşamına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Kentlerde her üç kadından birinin iş olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, “Yine aynı şekilde işsizlik örneği bugün Türkiye’de en fazla kadınları vuruyor. Bugün Türkiye’de her 3 genç kadından birisi işsizdir kentlerde. Çalışma hayatında kadınlarımızın yaşadıkları en büyük sıkıntı yapılan araştırmada da görünüyor ki birincisi işsizlik, ikincisi düşük ücret, üçüncüsü de her türden şiddete maruz kalması” ifadelerini kullandı.
Şimdi DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile yaptığımız röportajı paylaşıyoruz.
Türkiye’de kadınların istihdama katılım oranı ne kadardır?
Türkiye’de kadınların istihdama katılımı son derece düşük. Hem Avrupa Birliği Ülkeleri’yle kıyaslandığında hem OECD ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’de kadınların istihdama katılımının en düşük olduğu ülkeyiz. Şuan Türkiye kadınların istihdama katılımı yüzde 30’lar düzeyinde. Yani Türkiye’de her 10 kadından sadece 3’ü çalışma hayatında.
Kayıt dışı çalışan kadınlar var mı?
Çalışma hayatına baktığımızda şuanda sadece 8 Milyon çalışan kadın var, bununda neredeyse yarısına yakını 4 Milyona yakını kayıt dışı çalışıyor. Yani kayıt dışı çalıştırma erkek işçilere göre kadın işçilerde çok daha yaygın. Kayıt dışı, güvencesiz, yarı zamanlı çalıştırma biçimleri, yani esnek güvencesiz ve ucuz işçilik politikalarının hedefinde yıllarca hep kadınlar olmuştur.
Bu durumun önüne nasıl geçilir sizce?
Bunun önüne geçilmesi için öncelikle çalışma yaşamına kadınların katılımına yönelik engellerin ortadan kaldırılması lazım. Çünkü kadınların çalışma yaşamına katılmasının en büyük engel kadınlara atfedilen bir takım rollerdir. Yani ev işleri, çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi kadınlarla özdeş olan işlerin kadının üzerinden alınması bunun toplumsallaştırılması süreçler gündüz bakım evleri yaşlı bakım evleri gibi kurumların açılması ve bunun toplumsal sorumluluk olarak görülmesi ve devletinde ve devleti yöneten hükümetlerinde buna adım atması gerekli. İkincisi çalışma hayatındaki toplumsal cinsiyetçi bakış açısının değişmesi lazım. Kadın ve erkek işçiler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldıracak biçimde çalışma hayatının örgütlenmesi gerekiyor. Yani kadınları evden, yarı zamanlı, kısmi zamanlı, esnek güvencesiz çalıştıracak bir iş gücü olarak gören değil. Erkeklerle eşit koşullarda, eşit işe eşit ücret aldığımız ve liyakata bağlı olarak da eşit koşullar altında çalıştığımız bir çalışma yaşamına ihtiyaç var.
Türkiye’de işsizlikten en fazla kadınlar mı etkileniyor?
Yine aynı şekilde işsizlik örneği bugün Türkiye’de en fazla kadınları vuruyor. Bugün Türkiye’de her 3 genç kadından birisi işsizdir kentlerde. Bunun değişmesi bu bakış açılarının değişmesi için yani çalışma yaşamında yapısal birtakım dönüşümlere ihtiyaç var. O nedenle de her şeyden önce eşitliğe ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldıracak politikalara ihtiyaç var.
Kadınların çalışma hayatında yaşadıkları en büyük sıkıntılar nedir?
Çalışma hayatında kadınlarımızın yaşadıkları en büyük sıkıntı yapılan araştırmada da görünüyor ki birincisi işsizlik, ikincisi düşük ücret, üçüncüsü de her türden şiddete maruz kalması.
Şiddet derken neyi kast ettiniz?
Ekonomik şiddetten ekonomik şiddetten her türlü şiddete kadar özellik işyerlerinde mobing şiddet maruz kaldığımız sorunlar işsizlik, ücret eşitsizliği ve çalışma saatleri bizim en büyük sorunlarımızdır.
En Çok Okunan Haberler