ADANA (İLKHABER) - Avrupa Hospital Adana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Bünyamin Berber, teşhis ve tedavideki kolaylığa rağmen Türkiye’de halen her 100 çocuktan 4’ünün kalça çıkığı olduğunu belirterek, risk grubundaki çocuklara mutlaka doğumun ilk ayında kalça USG’si (ultrasonografi) yapılması gerektiğini bildirdi.
Uyluk kemiğiyle leğen kemiğinin eklem bölgesi gelişimi sırasındaki uyumsuzluğunun kalça ekleminin tam oluşmamasına sebep olduğunu belirten Opr. Dr. Bünyamin Berber, “Bir başka ifadeyle leğen kemiğindeki yuvanın gelişimindeki aksama ve buna bağlı olarak bacak uyluk kemiği başının bu yuva içerisindeki normal pozisyonu koruyamaması ve yuva dışarısında bulunması kalça çıkığı olarak değerlendirilir” dedi.
Kalça çıkığının Avrupa ülkelerinde yüzde 1’ler civarında olmasına rağmen Türkiye’de halen her 100 doğumdan 4’ünde rastlandığını ifade eden Opr. Dr. Berber, en büyük etkenin de genetik geçiş olduğunu kaydetti.
Özellikle birinci derecede yakınlarında kalça çıkığı öyküsü bulunan bebeklerde riskin fazla olduğuna dikkati çeken Berber, teşhisi sadece bir ultrason taramasıyla konulabilen, tedavisi ise yüzde 100’e yakın olan kalça çıkığının ilk 2 ayda teşhis edilmesi gerektiğini vurguladı.
Kundak kalça çıkığı sebebi
Opr. Dr. Bünyamin Berber, genetik geçişin yanı sıra, anne karnında suyun azalması, doğum kilosunun fazla olması, bebeğin doğum sırasında ters gelmesi ve çoğul gebelik gibi durumların kalça çıkığı nedenleri arasında sayılabileceğini bildirdi. Berber, kırsalda devam eden bebeği kundaklama gibi alışkanlıkların da kalça çıkığına yol açtığını vurguladı.
Bebekteki bazı omurga sorunlarının anne karnında tespit edilebildiğini belirten Berber, ancak kalça çıkığında bunun mümkün olmadığının unutulmamasını istedi.
Tedavi yöntemleri
Teşhis erken konulduğunda, kalça çıkığının bandaj ve alçıyla tedavi edilebilirken, ilk 2 aydan sonra aylarca alçılama, daha da ilerleyen dönemde ameliyatın kaçınılmaz olduğunu ifade eden Berber, tedavi edilmediğinde ise ayak kısalığı ve topallama gibi kalıcı sakatlıkların söz konusu olduğunu ifade etti.
Kalça çıkığının kız çocuklarda daha fazla görüldüğünü belirten Berber, “Kırsalda çok sık duyarız, 'topal Ayşe', 'topal Fatma' gibi. İşte bunların büyük bir çoğunluğunun sebebi kalça çıkığıdır” diye konuştu.
Berber, ilk 2 aydan sonra süre geçtikte tedavi yöntemlerinin ağırlaştığını, bu nedenle özellikle ailesinde bu öykü bulunan bebeklerin USG taramasının büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Her 100 çocuktan 4’ünde kalça çıkığı var
ADANA (İLKHABER) - Avrupa Hospital Adana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Bünyamin Berber, teşhis ve tedavideki kolaylığa rağmen Türkiye’de halen her 100 çocuktan 4’ünün kalça çıkığı olduğunu belirterek, risk grubundaki çocuklara mutlaka doğumun ilk ayında kalça USG’si (ultrasonografi) yapılması gerektiğini bildirdi.
Uyluk kemiğiyle leğen kemiğinin eklem bölgesi gelişimi sırasındaki uyumsuzluğunun kalça ekleminin tam oluşmamasına sebep olduğunu belirten Opr. Dr. Bünyamin Berber, “Bir başka ifadeyle leğen kemiğindeki yuvanın gelişimindeki aksama ve buna bağlı olarak bacak uyluk kemiği başının bu yuva içerisindeki normal pozisyonu koruyamaması ve yuva dışarısında bulunması kalça çıkığı olarak değerlendirilir” dedi.
Kalça çıkığının Avrupa ülkelerinde yüzde 1’ler civarında olmasına rağmen Türkiye’de halen her 100 doğumdan 4’ünde rastlandığını ifade eden Opr. Dr. Berber, en büyük etkenin de genetik geçiş olduğunu kaydetti.
Özellikle birinci derecede yakınlarında kalça çıkığı öyküsü bulunan bebeklerde riskin fazla olduğuna dikkati çeken Berber, teşhisi sadece bir ultrason taramasıyla konulabilen, tedavisi ise yüzde 100’e yakın olan kalça çıkığının ilk 2 ayda teşhis edilmesi gerektiğini vurguladı.
Kundak kalça çıkığı sebebi
Opr. Dr. Bünyamin Berber, genetik geçişin yanı sıra, anne karnında suyun azalması, doğum kilosunun fazla olması, bebeğin doğum sırasında ters gelmesi ve çoğul gebelik gibi durumların kalça çıkığı nedenleri arasında sayılabileceğini bildirdi. Berber, kırsalda devam eden bebeği kundaklama gibi alışkanlıkların da kalça çıkığına yol açtığını vurguladı.
Bebekteki bazı omurga sorunlarının anne karnında tespit edilebildiğini belirten Berber, ancak kalça çıkığında bunun mümkün olmadığının unutulmamasını istedi.
Tedavi yöntemleri
Teşhis erken konulduğunda, kalça çıkığının bandaj ve alçıyla tedavi edilebilirken, ilk 2 aydan sonra aylarca alçılama, daha da ilerleyen dönemde ameliyatın kaçınılmaz olduğunu ifade eden Berber, tedavi edilmediğinde ise ayak kısalığı ve topallama gibi kalıcı sakatlıkların söz konusu olduğunu ifade etti.
Kalça çıkığının kız çocuklarda daha fazla görüldüğünü belirten Berber, “Kırsalda çok sık duyarız, 'topal Ayşe', 'topal Fatma' gibi. İşte bunların büyük bir çoğunluğunun sebebi kalça çıkığıdır” diye konuştu.
Berber, ilk 2 aydan sonra süre geçtikte tedavi yöntemlerinin ağırlaştığını, bu nedenle özellikle ailesinde bu öykü bulunan bebeklerin USG taramasının büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
En Çok Okunan Haberler